Enerji dönüşümüne ilişkin yorum: Gelecek ısı pompasının

Berlin. Koalisyon hükümeti tarafından çıkarılan başarısız ısıtma yasasıyla ilgili tartışmanın üzerinden iki buçuk yıl geçti, ancak hiçbir zaman tam anlamıyla yatışmadı. Geçtiğimiz hafta sonu, Bavyera Eyalet Başbakanı Markus Söder (CSU) ve Federal Çevre Bakanı Carsten Schneider (SPD), konuyla ilgili tartışmayı yeniden alevlendirdi.
Schneider, yeni ısıtma sistemlerinin %65 oranında yenilenebilir enerjiyle çalıştırılması zorunluluğunu getiren düzenlemeyi kaldırmak istiyor. Söder ise, koalisyon anlaşmasında kararlaştırıldığı üzere ısıtma yasasının kaldırılmasında ısrar ediyor ve aynı zamanda ısı pompaları için "tamamen aşırı" olarak gördüğü sübvansiyonların kaldırılmasını talep ediyor. Bu durum, koalisyon anlaşmasında "yenileme ve ısıtma sübvansiyonlarının" devam etmesi yönündeki kararlılığını gösteren Schneider'i öfkelendiriyor.
Bu sonsuza kadar sürebilecek bir anlaşmazlık, ama kimseye faydası yok. Ne iklime, ne vatandaşlara, ne de koalisyona.
Nesnel olarak bakıldığında, hem Schneider hem de Söder'in haklı olduğu noktalar var. Sosyal Demokrat, inşaat sektörünün iç karartıcı iklim sicili göz önüne alındığında, özellikle CO₂ yoğun ısıtma teknolojisi söz konusu olduğunda geri adım atmanın saçma olacağı konusunda haklı. Söder ise, ısı pompalarına verilen sübvansiyonların aşırı olduğu değerlendirmesinde haklı. Federal hükümet, bir ısıtma sisteminin standart bir parçası olarak maliyetlerin üçte birini karşılıyor ve belirli koşullar altında bu oran yüzde 70'e kadar çıkabiliyor. Devlet, bu tür tüketim mallarına diğer tüm tüketim mallarına göre daha cömert sübvansiyonlar sağlıyor.

RND bülteni, hükümet bölgesinden. Her perşembe.
E-bültene abone olarak reklam sözleşmesini kabul ediyorum.
Koalisyon anlaşmasına yapılan karşılıklı atıflar pek yardımcı olmuyor. Temel belge her iki noktada da muğlak ifadeler içeriyor. "Isıtma yasasını kaldıracağız" dese de, böyle bir yasa mevcut değil. Mevcut olan, Robert Habeck tarafından revize edilen Bina Enerji Yasası. Bu yasa tamamen mi kaldırılacak, yoksa sadece Yeşil Parti Ekonomi Bakanı'nın önerdiği değişiklik mi? Koalisyon anlaşması bu soruya bir cevap vermiyor.
Koalisyon ortakları, ısı pompalarına yönelik sübvansiyonlar konusunda da son derece belirsiz açıklamalarda bulundular. Sadece "yenileme ve ısıtma sistemlerine yönelik sübvansiyonların devam edeceğini" belirttiler. Sübvansiyon miktarları veya koşulları hakkında herhangi bir açıklama yapılmadı.
Sosyal Demokratlar ve Hristiyan Demokratlar artık sonuçsuz metinsel analizler yapmaya veya siyasi bir çözüm için müzakere etmeye çalışabilirler. Daha az baskı ve daha fazla kişisel sorumluluk - hükümetin üzerinde anlaşabileceği bir şey.
Isı pompaları bir şekilde galip gelecektir. Günümüzde hâlâ gaz kazanı kuranlar, artan yakıt maliyetleri, emisyonlar ve şebeke ücretleri göz önüne alındığında mantıksız davranıyor. Isı pompaları, günümüzün ve geleceğin ısıtma teknolojisidir. Markus Söder ve Carsten Schneider'in bu konuda ne söylediği önemli değil.
rnd

