Emlakçı Trump ve Kafkaslarda değişen güç dengesi

ABD Başkanı Donald Trump, farklı görüş ve uygulamalarıyla dikkat çekmeye devam ediyor. Bir liderden çok küresel bir şirket sahibi gibi davranıyor. Bir diplomatın en son çalışmak isteyeceği lider tipi olan Trump, bu tip davranışlara daha ne kadar devam eder yaşayarak göreceğiz. Ticaretle, diplomasinin aynı paralelde uygulananamayacağı anlaşıldığında muhtemelen ya Trump'a inanç bitecek ya da Trump bitecek.
× × ×Gelecekte hayat Trump'a ne getirir bilemiyorum ancak bir konu var ki, bu konuda eksen tamamen değişmek üzere.
Daha düne kadar Kafkaslar, Rusya'nın arka bahçesi olarak bilinirdi. Son dönemde yıldırım hızında yaşanılan gelişmeler bize gösterdi ki artık Kafkaslar'da en büyük güç ABD olacak. Bunun sinyallerini almaya başlamıştık.
İlk önce Ermenistan üzerinde etkisi kırılmaya başlandı Rusya'nın. Bu gelişme Azerbaycan'ın işgal altında olan topraklarını özgürleştirmesine imkan sağladı.
Bitmeyen Ukrayna savaşı, Rusya'nın hakim olduğu bölgeleri birer birer kaybetmesine neden oluyor. Putin'in, Trump'ın Ukrayna savaşı konusunda teklifini kabul etmemesi Rusya'nın kayıplarının bu bağlamda artmasına yol açtı.
Rusya'nın bu anlamda etkilenen ilişkilerinden birisi de Azerbaycan'la oldu. Bunun işaretlerini Rusya'da, Azerbaycanlılara yönelik operasyon ve tutuklamalarla gördük.
Nihayetinde Rusya lideri Putin'in sağında ve solunda görmeye alışık olduğumuz Azerbaycan lideri Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Paşinyan şimdi Trump'ın sağında ve solunda fotoğraf verdi. Bu fotoğraf çok şey ifade ediyor. Bu sadece Azerbaycan ve Ermenistan savaşının son bulmasının bir işareti değil, bölgede tarihsel bir dönüşümün de işaretidir. Gürcistan hariç -o da şimdilik- artık Rusya Kafkasların güneyinde olmayacak. Yeniden olması neredeyse mümkün değil. Putin bütün bunların altında kalır mı? Kalması kendisinin yok olması demek, kalmaması ise yeni savaşlar yaşanması ve ardından yeni işgaller yaşanması demektir. Bu arada bölgede yaşanacak üst düzey suikastler de kimseyi şaşırtmamalı. Bu saydıklarım şu anda bir çok sorun ile uğraşan Rusya'nın kolaylıkla yapabileceği bir şey değil ama olmayacak bir şey de değil.
Öyle veya böyle, ABD'ye "Kafkaslar'a hoşgeldin" diyebiliriz.
Çünkü;
ABD'nin önderliğinde Azerbaycan - Ermenistan arasında imzalanan deklarasyonda, Zengezur Koridoru veya yerini alacak başka bir isim taşıyan koridordan daha önemli bir madde var. Bu maddeye göre, Zengezur'un bir bölümü ABD'nin kontrolüne veriliyor. Artık Güney Kafkaslar'ın yeni patronu ABD olacaktır. Bundan sonraki hesaplar bu gerçek gözetilerek yapılmak zorundadır.
Asıl soru; ABD, sadece Zengezur bölgesinde hakim güç olmakla yetinecek mi yoksa daha büyük hedefleri mi var? Doğrusu, bölgedeki transit geçişleri yönetmenin ABD için çok ufak bir çıkar olduğunu düşünüyorum.
× × ×Zengezur'u orta vadede kaybedeceğini anlayan Ermenistan, kendi çapında bir kumar oynadı; muhtemelen, "Savaştığım gücün kontrolüne girmesindense, büyük bir lobi gücüne sahip olduğum 'dindaşım' bir ülkenin kontrolü bana ileride belki başka fırsatlar yaratır" düşüncesi ile hareket etti. Bu da bölgede tüm dengeleri değiştirdi.
× × ×Trump dünyada yarattığı etkinin farkında. Buna devam edecektir. Yeni niyet ve hedeflerine her an şahit olabiliriz.
Önce, bir milyon Gazzeliyi topraklarından ederek bir riviera oluşturma niyetini bir 'emlakçı' davranışı ile tüm dünyaya gösterdi. Şimdi kendinin oluşturduğunu düşündüğü bir koridora hamilik yapıyor. Bunun devamında Kıbrıs sorununun çözümü konusunda, "300 bin Türkü, KKTC'den alın, Türkiye'ye yerleştirin, orada da bir riviera oluşturalım" demez inşallah.
İstanbul Gazetesi