İthalat bitmeden şap hastalığı riski de bitmez

Ebru ÇELİK

Sürüyle hayvanın ölümüne yol açan şap hastalığı, Kurban Bayramı’na sayılı günler kala yeniden gündemde. Bulaşıcı ve hızlı yayılan bu viral hastalığın tek önlemi ise aşı. Ziraat mühendislerinin, ülkeye dışarıdan girdiğine dair sık sık uyardığı hastalık son olarak Balıkesir’de görülmüş ve süt üretiminin yoğun olduğu kentin 15 mahallesi geçtiğimiz gün karantinaya alınmıştı. Ardından da Çorum’un bir köyünde şap hastalığı nedeniyle karantina uygulanırken köydeki hayvan pazarı geçici süreliğine kapatıldı.

Pek çok problemle boğuşan hayvancılar, şap nedeniyle hayvanlarını kaybetme riskiyle karşı karşıya. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Baki Remzi Suiçmez, tarım politikalarının ithalat lobilerinin etkisi altında olduğunu söyledi. Suiçmez, “Bakanlık yerli üretimi destekleyeceğini söylese de 2010’dan bu yana ithalat devam ediyor. Bu da üreticinin sektörden çekilmesine neden oluyor. İthalat çözüm değil. Yerli üretici desteklenmeli. Şap hastalığı bu sorunların sadece bir parçası. Hastalığın yayılmaması için karantina ve aşı uygulamaları sıkı yapılmalı” diye konuştu.

Hastalığın kısa sürede ölüme yol açtığını söyleyen Suiçmez, “Bu durumda iki temel önlem alınmalıdır: Birincisi, hayvan hareketlerini kısıtlamak. İkincisi, tedavisi olmayan bu hastalık için aşılamadır. Tarım Bakanlığı’na bağlı Türkiye Şap Enstitüsü yıllardır bu aşıyı üretiyor. Hasta hayvanların kesime gitmemesi, karantinaya alınması gerekirken bu her zaman sağlanamıyor. Şap olan hayvanlar kurbanlık olarak satılmamalı, pazara bile gitmemelidir” dedi. Suiçmez, özellikle ithalat denetimlerinin artırılması gerektiğini belirterek şöyle konuştu: “Afrika ve Orta Doğu’dan gelen hayvanlar sıkı kontrol edilmeden ülkeye giriyor. Bu nedenle ithal hayvanlar hem girişte hem de dağıtıldıkları illerde denetlenmeli. Trakya, hayvan hastalıklarından arındırılmış bölge olarak ilan edildi. Anadolu’dan Trakya’ya geçişte sıkı önlemler uygulanıyor, ancak Bulgaristan ve Yunanistan’dan gelen hayvanlar da ciddi şekilde denetlenmeli. Orta Amerika, Afrika ve Orta Doğu’dan gelen hayvanların denetimi zayıf. Kaçak girişler de hastalık riskini artırıyor. Eğer Trakya gibi korunan bir bölgede bile şap hastalığı görülürse durum çok ciddidir. Müdahale zamanında ve etkili yapılmalıdır aksi takdirde büyük ekonomik kayıplara neden olur. Türkiye Şap Enstitüsü yıllardır önemli bir görev üstleniyor, umarım bu kurum da kapatılıp aşılar dışarıdan alınmaz.”