Bilim insanları, AB'nin tatil merkezlerinde öldürücü böcek taşıyan parazit SALYANGOZLARIN yayıldığı konusunda uyarıyor

Uzmanlar , salyangozların taşıdığı ölümcül bir parazitin popüler Avrupa tatil yerlerine girdiği konusunda uyardı.

Tropikal şistosomiyazis hastalığının (salyangoz ateşi ve bilharziya olarak da bilinir) arkasındaki mikrop artık Akdeniz'in güzel nehirlerinde ve göllerinde görülmeye başlandı.

3

3

Uzmanlar, Avrupa'daki artan sıcaklıklar ve turizmin bir araya gelmesinin enfeksiyon sayılarındaki artıştan sorumlu olabileceğini düşünüyor.

Tatlı su salyangozlarının içinde yaşayan parazit kurtların neden olduğu hastalık, kirli suda yüzen, kürek çeken veya yıkanan insanları sessizce enfekte edebiliyor.

Çatal biçimli kurtçuk, insan derisini delerek binlerce yumurta bırakır.

Bu yumurtalar organlara yerleşebilir ve tedavi edilmezse kısırlığa , körlüğe, ciddi organ hasarlarına ve hatta mesane kanserine neden olabilir.

Çocuklarda tekrarlayan enfeksiyonlar büyüme geriliğine bile yol açabilir.

Doğa Tarihi Müzesi'ndeki Şistosom Salyangoz Kaynağı'nın Baş Araştırmacısı Bonnie Webster, "Parazitleri ithal edenler özellikle Senegal olmak üzere Afrika'dan gelen insanlardı" dedi.

The Telegraph'a göre, "Bu gerçekleştiğinde kontrol altına alınması zor oluyor" diye ekledi.

"Bir salyangoz enfekte olduğunda, tüm salyangoz popülasyonunu enfekte eder ve bu da tüm insan popülasyonunu enfekte eder."

Geçtiğimiz hafta Londra'daki Wellcome Trust'ta alarm verildi. Bilim insanları, bir zamanlar çoğunlukla Sahra Altı Afrika'yla sınırlı olan hastalığın artık Güney Avrupa'nın bazı bölgelerine yayıldığını söyledi.

2014 yılından bu yana Korsika'da 120'den fazla vaka doğrulandı ve solucanların Senegal'den gelen enfekte kişiler tarafından getirildiğine dair kanıtlar var.

Bu kişilerin idrarlarıyla paraziti döktükleri ve nehirleri enfekte ederek bölgedeki salyangozların bu parazitle dolup taştığı düşünülüyor.

O tarihten bu yana İspanya ve Portekiz'de seyrek salgınlar ortaya çıktı; ısınan hava ve insan faaliyetlerinin daha güzel su yollarını tehlike bölgelerine dönüştürebileceği endişesi var.

Şistosomiyazın dünya çapında 240 milyon kişiyi etkilediği ve vakaların yüzde 90'ının Afrika'da görüldüğü tahmin ediliyor.

Hastalık her yıl 15.000 ila 20.000 kişinin ölümüne neden oluyor.

Avrupa'da tehdit artarken, hastalığın asıl etkisi hâlâ Afrika'daki yoksul kırsal topluluklara, özellikle de çamaşır yıkayan veya bulaşık nehirlerden su toplayan çiftçilere, balıkçılara ve kadınlara düşüyor.

Çocuklar da hijyen eksikliği ve sık su teması nedeniyle yüksek risk altında.

3

Hastalığın iki ana formu vardır: ürogenital ve intestinal.

Ürogenital form mesane ve üreme organlarını etkilerken, intestinal form bağırsakları hedef alarak ağrı, ishal ve kanamaya neden olur.

Avrupa'daki ilk şistosomiyazis salgını 1920'lerde Portekiz'de ortaya çıktı ve gezginlerin hastalığı Angola'dan getirmesiyle tam 50 yıl sürdü.

Daha yakın bir tarihte, Avrupa'da ilk yerel vaka 2013 yılında, 12 yaşında bir Alman çocuğunun Korsika'nın doğal güzelliklere sahip Cavu Nehri'nde yüzerken enfekte olmasıyla kaydedildi .

Daha sonra 100'den fazla yüzücünün testi pozitif çıktı.

Korsika'da bilinen son vaka 2019'da görüldü; ancak uzmanlar semptomların yıllarca ortaya çıkmaması nedeniyle onlarca kişinin daha farkında olmadan enfekte olabileceği konusunda uyarıyor.

Solucanları felç eden prazikuantel adlı bir ilaç var, ancak en çok etkilenen ülkelerde erişim kritik derecede sınırlı.