45 yaş üstü erkeklerden alınan sperm, genç donör yumurtaları kullanıldığında bile daha yüksek IVF düşükleri ve daha düşük doğum oranlarıyla bağlantılıdır

45 yaş üstü erkeklerde tüp bebek tedavisinin düşük riskini artırdığı ortaya çıktı.

Araştırmacılar, bir erkeğin yaşının üreme başarısında önemli bir rol oynadığını bularak, döllenme gerçekleştikten sonra sperm yaşının çok az etkisi olduğu düşüncesine meydan okuyor.

Yaşlı erkeklerden alınan spermlerin, genç donör yumurtaları kullanıldığında bile, daha düşük canlı doğum oranlarına yol açtığını keşfettiler.

Uzmanlar, sonuçlarının doktor ve hasta arasındaki tüp bebek danışmanlığı sürecinde dikkate alınması gerektiğini söyledi.

Human Reproduction dergisinde yayımlanan araştırmada, İtalya ve İspanya'daki altı tüp bebek merkezinde 2019-2023 yılları arasında gerçekleştirilen 1.712 yumurta bağışı döngüsü analiz edildi.

Tüm döngülerde ortalama donör yaşı 26 olan taze donör yumurtaları ve erkek partnerlerden alınan dondurulmuş spermler kullanıldı. Döllenmiş yumurtalar daha sonra ortalama yaşı 43 olan amaçlanan annelere transfer edildi.

Katılımcılar 45 yaş ve altı ve 45 yaş üstü olmak üzere iki gruba ayrıldı. Gruplar arasında döllenme oranları ve embriyo gelişimi benzer olsa da gebelik sonuçlarında farklılıklar ortaya çıktı.

Düşük oranları (bebeğin 24 haftadan önce kaybedilmesi) erkek partnerin 45 yaşın üzerinde olduğu çiftler arasında belirgin şekilde daha yüksek olup, daha genç baba yaş grubundaki yüzde 16,3'e kıyasla yüzde 23,8'e ulaştı.

Canlı doğum oranları da daha yaşlı baba yaş grubunda yüzde 35,1 ile daha düşüktü; 45 yaş ve altındaki erkeklerde ise bu oran yüzde 41 idi.

Bulguları değerlendiren İtalya'daki Eugin Üreme Kliniği'nden embriyolog Dr. Maria Cristina Guglielmo, şunları söyledi: 'Geleneksel olarak üreme tıbbında anne yaşı merkezi odak noktası olmuştur, ancak sonuçlarımız erkek partnerin yaşının da önemli ve bağımsız bir rol oynadığını göstermektedir.'

Erkekler yaşlandıkça sperm kök hücrelerinin sürekli bölünmesiyle DNA replikasyon hatalarının görülme ihtimalinin arttığını anlattı.

Bu da embriyonun gelişimini olumsuz etkileyerek düşük riskinin artmasına neden olabilir" dedi.

Dr. Guglielmo şunları ekledi: 'Bulgularımız, üreme kliniklerinin baba yaşının rolünü göz önünde bulunduran daha dengeli bir yaklaşım benimsemeleri gerektiğinin altını çiziyor.

'Klinikler, erkek hastaların ilerleyen baba yaşının doğurganlık potansiyeli, gebelik başarısı ve düşük riskini nasıl etkileyebileceği konusunda bilgilendirilmelerini sağlamalıdır.'