Dünya çapındaki merkez bankaları altın yığınlarına yenilerini ekledi

Sadece Hindistan değil, altına yatırım yapan başka ülkeler de var. Rusya, Mısır, Arjantin, Polonya ve Libya, 2009 ile 2024 yılları arasında toplam döviz rezervlerinin bir parçası olarak altına en hızlı sıçrayan ilk beş ülkedir. Bu beş ülkenin döviz rezervlerindeki altın rezervlerinin payı 800 ile 2.700 baz puan arasında sıçradı. Bir baz puan 0,01 yüzde puanıdır. Dünya Altın Konseyi'nden alınan ve Bank of Baroda ekonomistleri tarafından analiz edilen verilere göre, Hindistan'ın döviz rezervlerindeki sarı metalin payı %6,9'dan %11,4'e yükselerek 450 baz puanlık bir artış gösterdi. Merkez bankalarının küresel olarak elinde bulundurduğu toplam altın, 2024'e kadar olan 15 yılda 26.000 tondan 32.000 tona çıkarak %4,1'lik bileşik yıllık büyüme oranı kaydetti. Oranlar dikkatli yorumlanmalı, çünkü herhangi bir artış altın stokundaki artıştan ziyade döviz rezervlerinin miktarının düşmesinden de kaynaklanıyor olabilir. Merkez bankaları döviz varlıklarını çeşitlendirmek ve enflasyon ile döviz dalgalanmalarına karşı bir korunma aracı olarak altın satın alırlar. Uzmanlar, küresel belirsizlikler ve siyasi çalkantılar sırasında altının güvenli liman varlığı olarak görüldüğünü söyledi. Bu tür satın alımlar, artan jeopolitik riskler ve sınır ötesi gerginlikler arasında Covid sonrası arttı. Bank of Baroda raporu, en çok altın tutan ilk 10 ülkenin ABD, Almanya, İtalya, Fransa, İsviçre, Japonya, Hollanda, Çin, Rusya ve Hindistan olduğunu gösterdi. Birlikte, 2024'te tüm merkez bankalarının toplam altınlarının yaklaşık %76'sını tutuyorlardı. Ancak, bu sayı 2009'daki %81'den düşüktür çünkü çoğu gelişmiş ülke altın rezervlerinde önemli değişiklikler görmemiştir. Örneğin, ABD 8.133 tonluk en yüksek altın rezervine sahip, ancak bu son 15 yılda değişmedi. Benzer şekilde, külçe altın tutma oranları bu dönemde Fransa, İtalya, İsviçre, Birleşik Krallık ve Hollanda için çok fazla değişmedi, raporda belirtildi. Hindistan 2017'den beri düzenli olarak altın rezervleri oluşturuyor, Çin'de ise bu birikim 2014'ten beri sürekliydi, raporda eklendi.