Prostat kanseri farkındalığında hekimler de yetersiz

15 Eylül Dünya Prostat Kanseri Farkındalık Günü kapsamında açıklamalarda bulunan Türk Üroonkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Ender Özden, prostat kanserinde erken teşhisin hayat kurtardığını vurgulayarak, hiçbir şikâyet olmasa dahi aile öyküsü olan bireylerin 40 yaşından, olmayanların ise 50 yaşından itibaren üroloji muayenesi yaptırmaları gerektiğini söyledi.
Prof. Dr. Özden, teknolojideki gelişmelerin prostat kanseri tanı ve tedavisinde büyük ilerlemeler sağladığını, ancak toplumda farkındalığın halen yetersiz olduğunu belirtti. Bu nedenle hem halkın hem de hekimlerin bilinç düzeyinin artırılması gerektiğini ifade etti.
Bu kapsamda, Ağustos-Eylül 2025 tarihleri arasında Türk Üroonkoloji Derneği yürütücülüğünde, hekimlerin kendi sağlık yaklaşımlarını değerlendirmek amacıyla bir anket çalışması gerçekleştirildi. Toplam 338 uzman hekimin katıldığı çalışmada, 168 üroloji uzmanı ve 170 üroloji dışı uzman hekimin prostat kanseri tarama, tanı ve tedaviye yaklaşımları değerlendirildi.
Anket sonuçlarına göre:
• Üroloji uzmanları PSA testine başlama yaşında genellikle 50 yaş sonrası tercihini öne çıkarırken (%37),
• Üroloji dışı uzmanlar daha erken yaş olan 40 yaş sonrasını tercih etti (%34). Bu durum, farkındalık düzeyindeki yaklaşım farklılıklarını ortaya koydu.
• Ayrıca, parmakla rektal muayenenin önemi teknolojik gelişmelere rağmen ikinci plana itilirken, multiparametrik MR (mpMR) ve MR-füzyon biyopsi yöntemlerinin giderek daha fazla tercih edildiği gözlendi. Özellikle üroloji uzmanlarının yüzde 40’ı, transperineal MR-füzyon biyopsiyi sedasyon altında uygulamayı tercih ediyor.
"FARKINDALIK ARTIRILMALI"Türk Üroonkoloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Evren Süer, mpMR bulgularında (PIRADS ≥3) biyopsi tercihinin PSA yüksekliği ile birlikte öncelik kazandığını, bunun da güncel klinik yaklaşımlarla uyumlu olduğunu ifade etti.
Ancak, üroloji dışı uzmanların %32’si biyopsi kararı konusunda fikir belirtmezken, geri kalanların çoğu yalnızca PSA ve fizik muayene bulgularına göre karar veriyor. Bu durum, hekimler arasında bile farkındalık eksikliğini gözler önüne serdi.
Türk Üroonkoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Cenk Yücel Bilen, düşük riskli prostat kanserlerinde görüntüleme tercihlerinin gereğinden fazla olduğunu ve bunun kılavuzlarla uyumsuzluk gösterdiğini vurguladı. Ayrıca, düşük riskli olgularda aktif izlemin üroloji uzmanlarınca yüksek oranda tercih edildiğini (%70), ancak üroloji dışı uzmanlarda bu oranın oldukça düşük kaldığını ifade etti.
Türk Üroonkoloji Derneği İkinci Başkanı Prof. Dr. İlker Tinay, hekimler arasında yürütülen bu çalışmanın toplumda farkındalık artırma çabalarının en önemli adımlarından biri olduğunu belirtti. Uzmanların kendi sağlıklarına yaklaşımı üzerinden genel farkındalık düzeyinin tespit edilmesinin, toplum sağlığı açısından kritik öneme sahip olduğunu sözlerine ekledi.
Sonuç olarak, Türk Üroonkoloji Derneği, prostat kanseri konusunda toplumun yanı sıra sağlık profesyonelleri arasında da farkındalığın artırılması gerektiğini vurgularken, elde edilen verilerle kamuoyunun bilinçlendirilmesi için çalışmalarını sürdüreceğini belirtti.
BirGün