Waack: Yolsuzluk, mega operasyon ve Yüksek Mahkeme'nin rolü

Yüksek Mahkeme Yargıcı Alexandre de Moraes, Rio de Janeiro'da Comando Vermelho'ya (Kızıl Komutanlık) karşı yürütülen devasa operasyonda olası usulsüzlükler fark etti. Yüksek Mahkeme'nin polis teşkilatının organize suçla nasıl mücadele etmesi gerektiğine dair belirlediği kuralların ihlal edildiğinden şüpheleniyordu. Resmi yazılar aracılığıyla gerekli önlemleri alabilecek olmasına rağmen, durumu bizzat incelemek için olay yerine gitmeye karar verdi.

Bu ziyaret, her şeyden önce, Yüksek Mahkeme'yi -kasıtlı olsun ya da olmasın- siyasi spot ışığı altına sokmaya hizmet etti; üyelerinin istemediğini iddia ettiği türden bir teşhir. Mahkeme bakanlarının, mahkemeyi genel olarak suçla mücadele etme biçimi nedeniyle manşetlere taşıyan son eylemleri bu değildi.

Örneğin, Bakan Dias Toffoli kendi oyunu değiştirerek, Lava Jato Operasyonu'nun en kötü şöhretli isimlerinden biri olan Petrobras'ın eski Hizmetler Direktörü Renato Duque'ye karşı tüm delil ve işlemleri iptal etme kararı aldı. Duque, devlete ait şirkete yaklaşık 500 milyon R$ zarara yol açan dolandırıcılıklardan dolayı 39 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Toffoli'nin oyuna göre, yolsuzluk yapan kişi artık "usul ihlalleri" mağduru olarak görülüyor.

Anayasal güvenceleri korumanın (Yüksek Mahkeme'nin temel bir işlevi) ağır silahlı uyuşturucu kaçakçıları veya itirafçı yolsuzluk yapan kişiler olsun, suçluları korumakla eşdeğer olduğu yönündeki yaygın algı yanlıştır. Ancak, Brezilya siyasi yaşamının yadsınamaz bir gerçeği de, halk arasında ülkenin en büyük sorunlarından birinin cezasızlık olduğu yönündeki hissin giderek yaygınlaşmasıdır.

Yüksek Mahkeme yargıçlarından bazılarının, valileri inceleme ve Lava Jato'nun bir hata olduğu anlatısını yeniden teyit etme hevesinde olmalarına rağmen, kendilerinin sorunun bir parçası olarak görüldüğünün farkında olmamaları mümkündür.