Çocukluk döneminde yaşanan sözlü istismar, fiziksel istismar kadar ruh sağlığına zarar veriyor.

Yaşam boyu etkiler. İngiltere ve Galler'de yaşayan 20.600'den fazla kişi üzerinde yapılan bir araştırma, çocukluk dönemindeki şiddet ve sözlü zulmün, yetişkinlik dönemindeki kişi ve refahı üzerinde fiziksel istismara benzer etkilere sahip olduğunu göstermektedir.
BMJ Open dergisinin 5 Ağustos Salı günü yayımlanan ve Amerikan medyası CNN'in haber yaptığı araştırmanın sonuçları, sözlü tacize uğrayan bir kişinin ruh sağlığının bozulma olasılığının yüzde 60 daha fazla olduğunu gösteriyor.
İngiltere'deki Liverpool John Moores Üniversitesi'nde halk sağlığı ve davranış bilimleri profesörü ve çalışmanın başyazarı Dr. Mark Bellis, "Bulgular, çocukluk çağındaki sözlü istismarın, fiziksel istismarın yol açtığı kadar derin ve kalıcı izler bırakabileceğini gösteriyor" dedi.
Bu araştırmaya göre, çocukluk döneminde fiziksel veya sözlü şiddete maruz kalmamış bir kişinin ruhsal sağlık sorunları yaşama olasılığı %16'dır. Fiziksel şiddet mağduru bir kişinin ise yetişkinlikte ruhsal sağlık sorunları yaşama olasılığı %22,4'tür. Bu oran, sözlü şiddet mağdurları için %23,8'e çıkmaktadır.
Son olarak, çocukluk döneminde hem sözel hem de fiziksel şiddete maruz kalan bir kişinin yetişkinlik döneminde sıkıntı yaşama olasılığı %29,1 oranında artmaktadır.
Somut olarak, araştırmalar, bir kişinin çocukluk döneminde fiziksel veya sözel şiddete maruz kalması durumunda, yetişkin hayatında "hiçbir zaman veya nadiren iyimser hissetme", "hiçbir zaman veya nadiren faydalı hissetme" veya "hiçbir zaman veya nadiren rahat hissetme" olasılığının daha yüksek olduğunu göstermektedir.
Bu önemli bir gözlem, çünkü çocuklara yönelik fiziksel şiddet yarı yarıya azalırken (1950-1979 yılları arasında doğanlarda %20'den 2000 ve sonrasında doğanlarda %10'a), sözlü şiddet arttı. 1950'den önce doğanlarda %11,9 olan bu oran, 2000 yılından sonra doğanlarda neredeyse %20'ye çıkıyor.
Araştırmacılar bu nedenle çocuk şiddetinin önlenmesi konusunda uyarılarda bulunuyor ve çocuğa karşı şiddetle mücadelede sadece bedensel cezalandırmanın değil, sözel şiddetin de yer alması gerektiğine inanıyor.
Çalışmada, sözel şiddetin etkilenenlerin sağlık sorunlarını kötüleştirmesi açısından sonuçlarının daha fazla dikkate alınması çağrısında bulunuluyor.
BFM TV