Tüketimcilik. Büyükannelerimizin güzellik ürünleri neden dolaplarımıza geri dönüyor?

Yaz başında bir sabah, Paris'in kalbinde. Les Halles'e sadece birkaç adım uzaklıktaki bu sokağın kaldırımında, bir başka Kore kozmetik mağazasının açılışına iki saat kala, onlarca metrelik bir kuyruk oluşmuştu. İlk 100 müşteriye, artık her yerde, hatta Monoprix köşelerinde ve Sephora mağazalarında bile karşımıza çıkan ikonik "K-beauty" markaları Erborian, LaNeige ve MiiN Cosmetics ürünlerinde %30 indirim sözü verilmişti. Bu teklif, yaklaşık bin kişiyi cezbetmeye yetmişti.

Bu Kore tsunamisi karşısında, %100 Fransız güzellik markaları ayakta kalmayı başarıyor. YouGov'un konuyla ilgili son anketine (*) göre, Dior , Guerlain, Lancôme ve Chanel gibi lüks markaların yanı sıra Yves Rocher, Avène, Garnier ve Nuxe gibi popüler markalar da Fransızların favorileri arasında yer almaya devam ediyor.

Bu favoriler arasında, ikili bir strateji benimseyen Fransız devi L'Oréal de yer alıyor. Bir yandan, 3CE veya Dr.G gibi gelecek vaat eden Kore kozmetik markalarını satın alarak trende ayak uyduruyor. Diğer yandan, 1946'da Carita kardeşler tarafından yaratılan ve 2014'ten beri L'Oréal'in sahibi olduğu Carita veya 1975'te Dr. René Levayer'in girişimiyle kurulan ve 2018'de satın alınan La Roche-Posay gibi şıklık , zarafet ve zerafet gibi zamansız değerler taşıyan, özünde Fransız markalarını da aynı şekilde satın alıyor.

Ancak L'Oréal, kazançlı bir fırsat yakalayan tek şirket değil. Fransız ve yabancı fonlar da " Made in France "ın prestijine güveniyor; Fransız Impala ve Çinli Ushopal gibi şirketler de bu alanda öncü rol oynuyor ve çoğunlukla finansal zorluklar yaşayan, az çok unutulmuş markaları yeniden canlandırıyor.

Bu kurtarmalar sayesinde Pierre Ricaud (1986'da kuruldu), Filorga (1978), Lierac (1975), Pier Augé (1961), Patyka (1922), Payot ( 1920) ve Roger & Gallet (1862) gibi kozmetik markaları bir canlanma yaşıyor. Bir zamanlar büyükannelerimizin banyolarını süsleyen kavanozlar ve tüpler geri dönüyor. Sosyal medya, reklamlar ve butiklerle yapılan ticari iş birlikleri sayesinde bu köklü markalar yeniden görünürlük kazanıyor. Ürünlerinin kanıtlanmış etkinliği, onları her zaman tanıyanların güveni ve nostaljisiyle birleşince gerisi geliyor.

Bunlar arasında , ürünleri şu anda yalnızca çevrimiçi olarak satışa sunulan , ancak sonunda eczanelerde ve parfümerilerde de satışa sunmayı hedefleyen Pier Augé de var. "Markayı modernize etmek ve canlandırmak istiyoruz," diye açıklıyor yeni iletişim müdürü. Markayı "erişilebilir" ancak "premium" olarak tanımlıyor ve 35 yaş ve üzeri kişilere hitap ediyor. "Markanın ikonik canlandırıcı maskesi 50 avronun altında, yaşlanma karşıtı kremi ise 89 avro..." diye ekliyor.

Pazarlama stratejisi, esas olarak hikâyenin gerçekliğine dayanıyor: Eşi hassas bir cilde sahip olan ve 1960'ların başında eşi için bir ürün serisi geliştirmek isteyen Châteauroux'lu (Indre) bir eczacının hikâyesi. Şimdilik, Pier Augé'nin satın alınması Fransız üretiminin yeniden başlamasına yol açmadı. "Châteauroux'daki yerel fabrikanın yenilenmesi gerekiyor. Şu anda İsviçre'deki bir laboratuvar ürünlerimizi geliştiriyor." Ancak mevcut ekip, satışlar güçlü olursa "Fransa'da tekrar üretim yapabileceklerini umuyor."

(*) 1 Aralık 2023 - 30 Kasım 2024 tarihleri ​​arasında 6.000'den fazla Fransız kadın ve erkek güzellik ürünleri tüketicisi arasında gerçekleştirilen Yougov anketi.