Donald Trump ve Intel: ABD hükümeti ile şirket arasındaki çatışmanın nedenleri ve anahtarları

ABD Başkanı Donald Trump'ın, CHIPS Yasası'nda öngörülen kaynakların uygulanması kapsamında hükümetin Intel'de hisse satın almasını önermesiyle herkesi şaşırtmasının ardından, Intel ile ABD arasında yeni bir anlaşmazlık yaşandı.
Yurt içi yarı iletken üretimini artırma mekanizması olarak sunulan girişim, stratejik bir sektörde devlet müdahalesinin kapsamı ve şirketin mali sürdürülebilirliği konusunda tartışma başlatıyor.
Ticaret Bakanı Howard Lutnick'in de doğruladığı gibi, 2022 CHIPS Yasası kapsamında Intel'e daha önce tahsis edilen sübvansiyonların yalnızca nakde değil, aynı zamanda hisse senedi karşılığında sermaye enjeksiyonuna dönüştürülmesi amaçlanıyor. Lutnick, "Hükümet yalnızca kamu parasıyla destek sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda şirketin geleceğinde söz sahibi ve pay sahibi olacak," dedi.
Bu gelişme, ABD başkanının geçen hafta, Cumhuriyetçi bir senatörün Çin'deki şirketlerle olan bağlantıları nedeniyle ulusal güvenlik endişelerini dile getirmesinin ardından, ABD yarı iletken üreticisi Intel'in yeni CEO'su Lip-Bu Tan'ın istifasını istemesinin ardından geldi.

Intel Çipleri Fotoğraf: Intel
Bu teklif, Intel için zorlu bir dönemde geliyor. Zira şirket, küresel çip pazar payını TSMC ve Samsung gibi rakiplerine kaptırmış, Arizona ve Almanya'daki fabrikaların açılışında gecikmeler yaşamış ve mali durumunu düzeltmek için personel kesintilerine başvurmak zorunda kalmıştı.
Ayrıca borsadaki değeri son iki yılda önemli ölçüde düştü.
Trump yönetimi açısından bu hamle, yerel yarı iletken üretimini güçlendirecek, Asyalı tedarikçilere bağımlılığı azaltacak ve endüstriyel istihdama bağlılık konusunda siyasi bir mesaj verecektir. Ancak analistler, bu önlemin faydadan çok risk taşıyan bir "kısmi millileştirme deneyi" haline gelebileceği konusunda uyarıyor.

Intel'in Ohio tesisinin ön izlemesi Fotoğraf: Intel
Wedbush Securities analisti Daniel Ives'a göre, devletin hisseleri doğrudan satın alması rekabet gücünde iyileşmeyi garantilemiyor.
Ives, "Hükümetin Intel'i bir inovasyon şirketi olarak kullanmak yerine siyasi bir vitrin olarak kullanma riski var" dedi.
Ayrıca, ABD'de 2008 yılında yaşanan mali kurtarmalar gibi örneklerin, devlet müdahalesinin çoğunlukla geçici olduğunu, ancak aynı zamanda siyasi hedeflerle şirket kararları arasında bir gerilim kaynağı olduğunu gösterdiğini kaydetti.
Uzmanlar, girişimin ekonomik boyutunun ötesinde jeopolitik bir çağrışımının da olduğunu söylüyor.
Çin ile yaşanan teknolojik rekabette çip üretimi stratejik bir varlık olarak değerlendiriliyor, bu nedenle Washington yapay zekâ, savunma ve otomotiv endüstrisi için kilit bir sektörde egemenliğini garanti altına almak istiyor.
Ancak Trump'ın önerisi, doğrudan sübvansiyonlara ve sermaye katılımı olmaksızın kamu-özel sektör ortaklıklarına odaklanarak CHIPS Yasasını uygulayan selefi Joe Biden'dan farklılaşmaya yönelik siyasi bir jest olarak da okunabilir.
Intel'den şimdilik girişimle ilgili resmi bir açıklama yapılmadı ancak şirkete yakın kaynaklar, müzakerelerin likidite ihtiyacını hafifletebileceğini kabul ediyor.
Ancak ABD Kongresi'nin bu önlemin kapsamını değerlendirmesi gerekecek.
Daha fazla habereltiempo