Royal Mansour'un Misyonu: Ultra Lüks Sunmak, 'Fas Ruhuna' Erişim Sağlamak

Royal Mansour, ikonik bir mülkten bir markaya dönüşürken, Jean-Claude Messant'ın dikkatli bakışları altında hassasiyet, diplomasi ve derin kültürel temeller üzerine bir yol çiziyor.

2020'de Marakeş'teki Royal Mansour hakkında bir köşe yazısı yazdım ve bunun sadece lüks bir mülk olmadığını, aynı zamanda ülkedeki zanaat ve misafirperverlik hakkında bir açıklama olduğunu belirttim. 2010 yılında Kral Muhammed VI'nın kişisel projesi olarak kurulan marka, sessiz sedasız Fas'ın ilk gerçek ultra lüks misafirperverlik koleksiyonuna dönüştü ve şu anda Marakeş, Kazablanka ve Tamuda Körfezi'ni kapsıyor.

Koleksiyon, yumuşak bir güç aracı, yetenek geliştirme platformu ve Fas zanaatının yüksek standartlı taşıyıcısı olarak işlev görüyor. COO Jean Claude Messant ile yakın zamanda yaptığım bir sohbette vizyon netleşti: "Sadece oteller inşa etmiyoruz. Destinasyonlar kuruyor, ulusal gururu yükseltiyor ve Fas'ın geleceğine hazırlanıyoruz."

Orijinal Royal Mansour Marrakech tonu belirledi: 53 riyadlık medineden esinlenen bir şaheser, 1.200'den fazla zanaatkar tarafından hayata geçirildi. Bu sadece lüks değil, Fas estetiğine dair sürükleyici bir eğitimdi. Deneyim daha incelikli