Günde sadece 15 dakika yürümek, altı yetişkinden birini etkileyen ve giderek artan zayıflatıcı hastalıkların semptomlarını azaltmaya yardımcı olabilir.

Bilim insanları, depresyon riskini azaltmak için kişinin dışarıda geçirmesi gereken zaman miktarını tam olarak belirledi.

Uzmanlar, yaklaşık 450 ayrı çalışmayı inceleyen araştırmada, günde sadece 15 dakika doğada vakit geçirmenin daha iyi ruh sağlığıyla bağlantılı olduğunu, kaygı, depresyon ve yorgunluk seviyelerini azalttığını buldu.

Ancak analize göre, ilginç bir şekilde, çokça dile getirilen açık havada egzersiz yapma hedefi, en azından zihinsel sağlığı güçlendirme söz konusu olduğunda, gereksiz olabilir.

Stanford Üniversitesi'ndeki uzmanların önderliğinde yapılan incelemede, doğada aktif olarak geçirilen zamandan 15 dakika dışarıda dinlenmenin ruh halini iyileştirmede daha etkili olduğu ortaya çıktı.

Başyazar Profesör Yingjie Li şunları söyledi: 'Bulgularımız, doğayla kısa süreli temasın bile önemli zihinsel sağlık yararları sağladığını doğruluyor ve anlık etkileşimlerin kaygıyı azaltabileceği, ruh halini iyileştirebileceği ve bilişsel işlevi artırabileceği yönündeki kanıtları destekliyor.'

Araştırmacılar, günde 45 dakikadan fazla dışarıda bulunmanın stresi daha da azalttığını ve canlılığı artırdığını buldu.

Bilimsel araştırmalar kırsalda vakit geçirmenin pek çok ruh sağlığı sorununa olumlu etki ettiğini uzun zamandır ortaya koyuyor ve hatta bazı araştırmalar kalp sağlığını iyileştirebileceğini iddia ediyor.

Ancak doğanın farklı türlerinin etkisini ayırt etmek için yapılan ilk araştırmada araştırmacılar, küçük şehir parkları ve ormanlarının bile depresyon ve kaygıyı önemli ölçüde azaltabileceğini öne sürdüler.

Genç yetişkinlerin genel nüfusa göre daha fazla fayda elde ettiğini buldular; bu bulguyu, çoğu ruh sağlığı bozukluğunun 25 yaşından önce ortaya çıktığı göz önüne alındığında önemli bir bulgu olarak vurguladılar.

Son rakamlar, ruhsal hastalıklar nedeniyle yardım arayanların sayısının pandemi öncesine göre beşte iki oranında artarak neredeyse 4 milyona ulaştığını gösteriyor.

Uzmanlar, yetişkinlerin en az altıda birinin hayatının bir döneminde depresyon yaşayacağını tahmin ediyor.

Belirtiler çok çeşitli olabilse de NHS'ye göre sürekli düşük ruh hali, düşük öz saygı ve hayattan artık zevk alamama depresyon belirtileri olabilir.

Bazı hastalarda ayrıca güçten düşürücü kaygı ve intihar düşünceleri de görülebilir.

Fiziksel belirtiler arasında iştahta değişiklik, kabızlık, enerji eksikliği, düşük cinsel istek ve uyku bozukluğu yer alır.

Bu arada, Ulusal İstatistik Ofisi'nin (ONS) rakamlarına göre İngiltere'deki çocukların neredeyse dörtte birinde muhtemel bir ruhsal bozukluk var.

Güncel araştırmaya göre, 2050 yılına kadar şehirlerde yaşayan insan sayısının yüzde 70'e yükselmesi bekleniyor. Bu da araştırmacıların politika yapıcılara bundan sonra daha fazla yeşil alan yaratmaları çağrısında bulunmasıyla birlikte ruh sağlığını küresel bir endişe haline getiriyor.

Araştırmacılar, daha küçük 'cep parkları' oluşturmanın ve sokaklara daha fazla ağaç dikmenin, devam eden ruh sağlığı kriziyle mücadelede iyi bir başlangıç noktası olabileceği sonucuna vardı.

'Bulgularımız, günlük rutinlere kısa süreli doğa aktivitelerinin entegre edilmesinin etkili bir müdahale olabileceğini gösteriyor' dediler.

Yetkililer, kaygı ve depresyondaki artışın, zihinsel sağlık sorunlarına ilişkin farkındalığın artmasının yanı sıra, birçok gencin iş bulmakta zorlandığı yaşam maliyeti krizinden kaynaklanabileceğini düşünüyor.

Sağlık sorunları nedeniyle 'ekonomik olarak aktif olmayan' 18-24 yaş arası gençlerin sayısı son on yılda iki kattan fazla arttı.