İşçi Partisi'ne, mağaza çalışanının ırkçı tacizin kendisini 'dehşete düşürdüğünü' söylemesiyle işçi hakları konusunda uyarı yapıldı

Sendika liderleri, İşçi Partisi'ni Angela Rayner'ın istifasının ardından savunduğu işçi hakları planlarından geri adım atmamaya çağırdı.

Parlamentoda görüşülmekte olan İstihdam Hakları Yasa Tasarısı, işçilere haksız işten çıkarma, işten çıkarma ve yeniden işe alma ve sömürücü sıfır saat sözleşmeleri gibi konularda daha fazla koruma sağlıyor.

Ancak Rayner'ın hükümetten ayrılması ve planların mimarlarından biri olarak görülen bakan Justin Madders'ın görevden alınması bazı sendikalarda endişeye yol açtı.

İşçi Partisi'ne bağlı sendikaların, hükümetin planlar konusunda kararlı davranması için baskı yapmak üzere bu hafta bir araya gelmesi bekleniyor.

TUC Genel Sekreteri Paul Nowak, bugün yapacağı bir konuşmada Keir Starmer'a "işçi sınıfı topluluklarına kimin tarafında olduğunuzu gösterin" çağrısında bulunacak.

Şöyle diyecek: "İşyerinde daha güçlü haklar, siyasi yelpazenin her kesiminden seçmen arasında büyük bir ilgi görüyor. Halk, insana yakışır işlerin, bu ülkenin ihtiyaç duyduğu yeniden yapılanmayı sağlamanın en iyi yolu olduğunu biliyor.

"Yaşam standartlarını iyileştirmenin en iyi yolu. Ve düşük ücretler ve güvencesiz işlerden ağır darbe alan toplumlarımızı yeniden inşa etmenin en iyi yolu."

Bay Nowak şunları ekleyecek: "Hükümete meydan okumamız şu: İstihdam hakları yasa tasarısını eksiksiz bir şekilde hayata geçirin ve seçimde söz verdiğiniz değişimi gerçekleştirin."

11 yıldır süpermarkette çalışan Finnola Tzagkaraki, kendisine ırkçı hakaretlerde bulunan bir hırsızla karşılaştıktan sonra dehşete kapıldığını söyledi.

Londra'dan Finnola, "O an beni yıktı. Ayakta bile duramıyordum, çok korkmuştum. Kimse sadece işini yaptığı için böyle hissetmemeli." dedi.

"Ama ne yazık ki benimki gibi hikayeler çok yaygın, özellikle perakende, konaklama ve diğer kamuya açık işlerde. Hırsızlar, sarhoşlar ve organize çeteler tarafından taciz ediliyoruz ve bizden sadece devam etmemiz bekleniyor."

Reformların taciz ve şiddete karşı uygun koruma sağlayacağını ve ilk günden itibaren hastalık izni verileceğini söyledi.

Finnola, "İki çocuklu bekar bir anneyim ve evde kalıp iyileşmeyi göze alamıyorum. Kimse sağlığı ile sofraya yemek koymak arasında seçim yapmak zorunda kalmamalı." dedi.

Unite Genel Sekreteri Sharon Graham dün, yasanın geri çekilmesi halinde işçilerin kendilerini "aldatılmış" hissedecekleri konusunda uyardı. Graham, bakanları, Temmuz ayında işten çıkarma ve yeniden işe alma yasağını zayıflatarak, belediyelerin mali sıkıntı içinde olan personeli daha kötü ücret ve koşullarla işten çıkarıp yeniden işe almalarına olanak sağlamakla suçladı.

Mirror'a şunları söyledi: "Benim için bu, yerimden kalkmam gereken bir andı. Eğer durum buysa, işten çıkarma ve yeniden işe alma yasağımız yok demektir."

"TULO (İşçi Partisi'ne bağlı) sendikaları bu hafta toplanıyor çünkü bunun artık bir kağıt kaplan olup olmadığına ciddi olarak bakmamız gerekiyor."

Şöyle ekledi: "Sendikaların toplumun bir parçası olması ve işçiler için pazarlık yapabilmesi, onların cebine para girmesini sağlıyor. Cayman Adaları'na gitmiyorlar. Parayı kendi bölgelerinde harcıyorlar. Bu, büyüme için iyi bir şey."

Savunma Bakanı John Healey dün, hükümetin işçi haklarını iyileştirme sözünü yerine getireceğini söyledi.

Sky News'e verdiği demeçte, "Manifestoda vaat ettiğimiz şeyi, yani işçi haklarında bir nesildir yapılan en büyük iyileştirmeyi gerçekleştireceğimizden gerçekten eminim. Yasa tasarısı hazır." dedi.