Carney, askeri yardım ve güvenlik garantilerini görüşmek üzere Ukrayna'da Zelenski ile görüşecek
Başbakan Mark Carney, Trump yönetiminin Ukrayna ve Rusya arasındaki savaşta bir çözüm bulma çabalarına rağmen barış umutlarının her zamankinden uzak göründüğü savaş mağduru ülkeye ilk resmi ziyaretini gerçekleştirmek üzere Pazar günü Kiev'e gitti.
Carney'nin seyahati, Ukrayna'nın başkenti Kiev'in sık sık Rus füze ve insansız hava aracı saldırılarına hedef olması nedeniyle sıkı bir haber yasağı ve sıkı güvenlik önlemleri altında gerçekleşti.
Ziyareti, Ukrayna'nın bağımsızlık günü kutlamalarıyla aynı zamana denk geliyor ve gazetecilere seyahat hakkında bilgi veren Kanadalı yetkililere göre Carney, bu güne "özel konuk" olarak davet edilmişti. Her zaman kendine özgü bir kültürel kimliğe sahip olan Ukrayna, altı aydan kısa bir süre sonra Sovyetler Birliği'nin çöküşünün habercisi olarak 24 Ağustos 1991'de bağımsızlığını ilan etmişti.
Başbakan, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ile bir araya gelirken, iki liderin Kanada'nın 2 milyar dolarlık ek askeri yardım taahhüdünün ayrıntılarını ve ortak savunma ekipmanı üretimi fırsatlarını ele alması bekleniyor.
Güvenlik garantileri konusu, müttefiklerin olası barış görüşmeleri için koşulları belirleme yönündeki daha geniş çabalarının bir parçası olarak da ele alınacak. ABD Başkanı Donald Trump, bu konuda görünürde pek de başarılı olamasa da kolaylaştırmaya çalışıyor.
Güvenlik garantileri arayışındaRusya'nın olası bir ateşkesi -veya barış anlaşmasını- sadece savaşlar arasında bir ara olarak kullanmasına karşı bir önlem olarak Ukrayna, müttefiklerinden somut garantiler ve destek önlemleri talep ediyor.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, müttefiklerin savaş sonrası garantiler konusunda neler sunmaya hazır olduklarını görüşmek üzere yakın zamanda bir heyete başkanlık etti. Yerel basında çıkan haberlere göre, Rubio'ya İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya ve Finlandiya'dan üst düzey Amerikalı generaller ve üst düzey ulusal güvenlik danışmanları eşlik etti ve Zelenski'nin baş danışmanı Andriy Yermak ile görüştü.
Aynı dönemde NATO Genel Sekreteri Mark Rutte de Kiev'deydi. Zelensky ile yakın zamanda düzenlediği basın toplantısında konuşan Rutte, savaş sonrası garantilerin iki temel unsurdan oluşacağını söyledi: Ukrayna ordusunun daha da güçlendirilmesi ve ABD ile Kanada da dahil olmak üzere diğer müttefiklerin Rusya'nın gelecekteki saldırılarını önlemek için caydırıcılık taahhütleri.
Barışın önündeki engellerBarışa giden yolda en büyük engellerden biri, Kremlin'in ABD destekli güvenlik garantilerini açıkça kabul etmeyi reddetmesidir.
Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı ve eski Devlet Başkanı Dmitri Medvedev, geçen hafta sosyal medya hesabından İngilizce yaptığı paylaşımda, Rusya'nın Ukrayna sınırları içinde herhangi bir potansiyel barış gücü bulunması durumunda NATO'nun müdahalesinin olmaması gerektiğini kesin bir dille belirttiğini yazdı.
Medvedev, savaş sonrası güvenlik garantilerine gerek olmadığını vurguladı.
Washington merkezli Savaş Çalışmaları Enstitüsü'nün düzenli raporlarla siyasi ve askeri gelişmeleri takip ettiğine göre, geçen hafta diğer Rus milletvekilleri de Ukrayna'nın, Sovyetler Birliği tarafından işgal edilen ve basitçe topraklarını devrederek tarafsız bir ülke haline gelen Finlandiya örneğini izlemesi gerektiğini öne sürdüler.
Rusya, Ukrayna'nın ülkenin güneyinde ve doğusunda bulunan Herson, Zaporizhia, Donetsk ve Luhansk eyaletlerini devretmesini talep ediyor.
Ortak üretimUkrayna'nın silahlanmaya devam etmesi konusuna gelince, Kanada yakın zamanda Alberta'nın Kananaskis kentinde düzenlenen G7 Zirvesi sırasında savunma yardımına 2 milyar dolar ek katkı sağlamayı taahhüt etti.
Ayrıca, Ukrayna da dahil olmak üzere müttefikler arasında ortak satın alma ve üretimi kolaylaştıracak Avrupa Birliği ile stratejik savunma anlaşması da imzaladı.

İmza töreni sırasında, Kanada ile Ukrayna'nın uzaktan kumandalı teknolojiyi şaşırtıcı ve yenilikçi bir şekilde kullanması göz önüne alındığında, drone'ların olası bir işbirliği alanı olarak gündeme geldiği belirtilmişti.
Geçtiğimiz hafta ABD ve Ukrayna, iki ülke arasındaki en büyük stratejik taahhütlerden biri olan 50 milyar dolarlık bir insansız hava aracı iş birliği girişimini duyurdu.
Ukrayna'nın cephede her türlü askeri teçhizata ihtiyacı olması nedeniyle ülke, diğer ülkelere savunma ihracatını yasaklıyor.
Savaşla ilgili teçhizatı takip eden çevrimiçi bir özet olan Ukrayna Silah İzleme Kurumu, geçen hafta Ukraynalı yetkililerin, yerli sanayinin baskısı altında, kısıtlamayı hafifçe gevşetmeyi düşündüklerini, ancak bunun yalnızca hassas teknolojileri koruma kapasitesine sahip en güvenilir müttefikler (muhtemelen NATO üyeleri) için geçerli olduğunu bildirdi.
cbc.ca