Bataklık kurutulmadan ülke kurtulmaz: Tüm sorunların kaynağı bu rejim

Politika Servisi
Ülkeyi krizden krize sürükleyen başkanlık rejimi tüm sorunların da ana kaynağı oldu. En tepeden en alta tüm kurumların içini boşaltan, Meclis’i işlevsiz hale getiren, yargı bağımsızlığını büsbütün ortadan kaldıran, tüm yetkiyi tek adam yönetiminde toplayan rejim hiçbir sorunu çözemediği gibi sorunları kördüğüme çevirdi. Pandemi döneminde 5 maskeyi dağıtmaktan aciz kalan rejim, ekonomik krizin tüm yükünü halkın sırtına yükleyerek yoksulluğu derinleştirdi. AYM kararları uygulanmaz hale gelirken eğitimden sağlığa, bürokrasiden sosyal yaşama dek tüm alanlarda çöküş yaşandı.
Bugün sahte diploma, sahte e-devlet imzası, sahte pasaport skandallarıyla ülkenin içine sürüklendiği çürüme bir kez daha gözler önüne serildi. İktidar temsilcileri ve yandaşlar “çeteyi çökerttik, sorumluları yakaladık” diye övünürken sorunun asıl kaynağı olan başkanlık sisteminin günahlarını örtmenin derdine düştü. Ülkedeki tüm kötülüklerin sorumlusu mevcut rejimi değiştirmeden, onunla hesaplaşmadan, bataklığın kökünü kurutmadan ülkenin esenliğe çıkmasının mümkün olmadığı bir kez daha görülüyor. Son birkaç haftada yaşanan skandallar bile rejimin ülkeyi ne hale getirdiğini anlatmaya yetiyor.
SAHTE DİPLOMASahte diploma skandalına göre, e-imza sahteciliği kullanılarak yürütülen büyük bir dolandırıcılık ağı gerçek olmayan diplomalar temin eden kişilere öğretmen, mühendis, eczacı gibi çeşitli meslek gruplarından sahte belgeler teslim etti. Soruşturma kapsamında, sahte diplomalarla profesör ve doçent unvanı almış yaklaşık 400 akademisyenin bulunduğu öne sürüldü. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianameye göre, sistem boşluklarını kullanan şüpheliler; mezuniyet kayıtları, not ortalamaları, doçentlik başvuruları ve diploma bilgilerini manipüle ederek yüzlerce kişiye avantaj sağladı. Hukukçudan gıda mühendisine, öğretmenden eczacıya, yüzlerce kişi sahte akademik derece elde etti. Soruşturmada adı geçen bir çete üyesi de Cumhuriyet’e yaptığı konuşmada sahte belgelerin sistem tarafından onaylandığını da iddia etti. Sahte e-imza ve sahte pasaportla ile ortaya çıkan diğer usulsüzlükler de kamuoyunun yoğun tepkisini çekti.
İBB DAVASI BORSASIYargıdaki çürümüşlük bu kez “İBB davası borsası” ile gündeme geldi. CHP Lideri Özel, savcılar ve avukatların kurduğu borsada milyonlarca doların döndüğü söyledi. Yargının çürümüşlüğü daha önce FETÖ borsasından rüşvet skandallarına kadar birçok olayda da ortaya dökülmüştü. Bazı savcılarla bağlantılı avukatların “İBB davası borsası” oluşturduğunu öne süren Özel, “Bazı avukatların gidip kişilerle görüşüp ‘Beni savcı bey yolladı. Avukatlığını yapacağım. Şu ifadeyi vereceksin, şunları söyleyeceksin. Şu kadar da para vereceksin’ diyerek bir çetenin ‘İBB davası borsası’ oluşturduğuna dair kanıtlarımızın elimizde olduğunu Türkiye’ye ilan ediyorum. Milyonlarca dolarlık bir dosyayı deşifre etmek samimi çağrımdır. HSK’ye yarın tarih, gün, saat, dekont vereceğiz, HSK’ye avukatın telefon ve WhatsApp kaydının dökümünü vereceğim!” dedi.
LGS SKANDALILiseye Geçiş Sınavı’nı esnasında bazı WhatsApp gruplarında sınav sorularının ve cevap anahtarlarının dolaşıma sokulduğunun ortaya çıkması da son dönemler ortaya çıkan skandallardan biriydi. Belgelerde, "2025-LGS-Sözel.pdf" isimli dosyanın saat 12.00’de, yani sınav henüz devam ederken grupta iletildiği görüldü. Ayrıca, bazı kullanıcılar "sayısal kitapçığın" da geldiğini belirtti ve bu içeriklerin de grup içerisinde paylaşılacağını ifade etti. Oysa sınavın ikinci oturumu 12.50’de sona erdi. Sınav süreci bitmeden sadece kitapçık değil, soruların cevap anahtarları da grup içinde dolaşıma sokuldu. Skandalın ardından Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin şaibe iddialarına ilişkin soru önergelerine verdiği yanıtta ise bir gözetmen öğretmenin kurallara aykırı olarak soru kitapçığının fotoğrafını çektiğini kabul etti.
ORMAN YANGINLARIÜlke yaz boyunca Antalya’dan Karabük’e, Mersin’den Bursa’ya Uşak’tan İzmir’e, Çanakkale’den Balıkesir’e yangınlara esir oldu. Yangınlarda 10’un üzerinde insan hayatını kaybetti. Liyakatsiz atamalar, personel eksiklikleri, yangın söndürme uçaklarının satışa çıkartılması, ekipman yetersizliği gibi bir düzine ihmal faciayı büyüttü. Rejimin aktörleri yangınlarla mücadelede kendilerini öve öve bitiremezken tepkiler görmezden gelindi. ASKER ÖLÜMLERI İskenderun Deniz Er Eğitim Alay Komutanlığı’nda temel askerlik eğitiminde bulunan ve yüksek ateş şikâyetiyle tedavi altına alınan erlerden Hayrullah Halit Karaman ve Semih Erdoğan aşırı sıvı kaybına bağlı olarak kandaki sodyum düzeyinin neden olduğu çoklu organ yetmezliği sonucu hayatını kaybetti. Erlerin neden uzun süre güneş altında bekletildiği, birlikte içe suyunun neden yetersiz olduğu, rahatsızlanan askerlere müdahalenin gecikip gecikmediği gibi sorular yanıtsız kaldı. 6 Temmuz’da Irak’ın kuzeyindeki dağlık alanda bir mağarada arama-tarama faaliyeti sırasında metan ve karbonmonoksit gazına maruz kalan ve 12 askerin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan skandalda da yaşanan ihmaller ortaya çıkartılmadı.
BirGün