Ağustos sıcağı!

İstanbul'un sıkıcı, bunaltıcı sıcaklarının en yoğunu olan ağustosun bu ilk haftası biterken, tek tek hepimizi bugün etkileyen olaylar da yarın unutulmak üzere bir film şeridi gibi zamanın derinliklerinde kaybolup gidiyor.
Irak işgali yeni katliamlar üretirken, -internet sitelerinde de yayınlanan- direnişçilerin sivillere yönelik kaçırma ve öldürme olayları işgal güçleriyle aynı çizgiye düşmeleri, haklı bir mücadelenin meşruiyetini kaybetmeye yönelmesi açısından da düşündürücüdür.
Daha vahim olanı, ABD mallarını taşıyan şirket yetkililerinin açıklamaları. Bir tarafta 300 dolara canını ortaya koyan kamyon şoförleri, diğer tarafta nakliye şirketleri ve büyük holdinglerin kazanmayı planladıkları milyon dolarlar.
Katledilen şoförlerin ailelerinin feryatlarını hepbirlikte izledik.. TV ekranlarına yansıyan kareler arasında, babasının öldürüldüğünü izlemek zorunda kalan küçücük çocuk acaba hangi duyguları yaşıyor?Nakliye şirketlerinin patronları doların azmetirici bir katil olduğunun farkında değiller mi?
Ağustosun bunaltıcı sıcağı devam ediyor. Çarşamba günü Ulaştırma Bakanı hakkında gensoru verildi. Meclis'te reddedileceğini bildiğimiz görüşmeleri izledik. CHPGenel Başkanı mükemmel bir üslupla aydınlatıcı bir konuşma yaptı.Zaman zaman ekranlara yansıyan Ulaştırma Bakanı'nın koltuğunda giderek küçüldüğünü mimik hareketlerinin ise suçluyu işaret ettiğini hissettik.Aynı gün Haydarpaşa garı önünde İstanbul BTS 1 Nolu Şb. Başkanı bir basın açıklaması düzenledi. Toplantıya katılanlar arasında faciada kaybettiğimiz iki demiryolu emekçisinin çocukları da vardı. Şube Başkanı konuşuyor: "Arkadaşlarımız sağ olsalardı şimdi tutuklu olacaklardı".Evet. İki makinist ve bir teknisyen tutuklu. Anlaşılan faciada kaybetseydik tutuklanmayacaklardı. Kendinizi bir an babalarını kaybeden gençlerin yerine koyun. Ya da, tutuklu makinistlerinin çocuklarının yerine.AKPgrubu adına konuşan Nusret Bayraktar, kem gözlerin hızlı trene nazar değdirdiğini söylüyor ve televizyonlar alt yazı geçiyor "Gensoru görüşmesi reddedildi!".IMF heyeti ağustos sıcağına rağmen hızlı bir şekilde Türkiye'yegeldi ve Hazine'ye yerleşti. Önce kredi musluğunu açtı, sonra da 3 yıllık bir program üzerinde çalışmaya başladı. Galiba yine yatırımlardan tasarruf etmeye yönelecekler. Sabit gelirlilerden daha fazla vergi almayı planlayacaklar. Yine "piyasa"yı düşünecekler, yoksulları yok sayacaklar. Hem de bunu 3 yıl için planlayacaklar. Anlaşılan sayın Bakan Ali Babacan IMF heyetine hala kola içiriyor. Oysa Kola Turka içirse acaba bu ülkenin üzerinden ellerini çekerler mi? Yok yok! Hepiniz Kola Turka için, reklamlardaki ABD askeri gibi. IMFheyetine büyük boy damacana. Ulaştırma Bakanı siz iki bardak için ve o koltuğu terkedin!
Ağustos sıcakları mutlaka geçecek ve sonra eylül. Tabi ki 12 Eylül darbesi belleklerimizden hala silinmemişken MHP'nin mektubu yeniden hatırlattı.Kamu Yönetimi Temel Kanunu veto edildi. Hem de 22 temel maddesiyle. Belki de tek olumlu gelişme buydu. Meydanları dolduran binlerce emekçinin sesi hala kulaklarımızda. "Biz çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakacağız, ya siz?".. Evet, ya siz?
BirGün