Sahnedekiler

Semaver Kumpanya’nın yedi sezondur kapalı gişe sahnelenen ‘Cimri’si, Molière’in yüzyıllar öncesinden gelen evrensel metnini Tansu Biçer’in çağdaş ve ritmik rejisiyle yeniden canlandırılıyor. Oyunun merkezinde yer alan Harpagon karakteri, Serkan Keskin’in ustalıkla işlediği performansıyla yalnızca cimriliğin değil; insanın en temel zaaflarının, korkularının ve yalnızlığının simgesi haline geliyor. Keskin’in Harpagon’u, alışıldık karikatürden çok daha derin bir figür: Gülünç olduğu kadar trajik, zalim olduğu kadar zavallı. Toplumsal değerlerin parayla sınandığı bir dünyada, insanın kendiyle ve çevresiyle kurduğu ilişkilerin ne denli yozlaşabileceğini incelikle ortaya koyan bu yorum, seyirciyi sık sık güldürürken bir o kadar da düşündürüyor. Sahne tasarımından kostümlere, müzikten tempolu rejisine kadar her öğesiyle yaşayan bir dünya kuran “Cimri”, Semaver Kumpanya’nın tiyatroda özgün ve derinlikli anlatım arayışının güçlü örneklerinden biri olarak öne çıkıyor.Serkan Keskin, Sezin Bozacı, Ahmet Kaynak, Mertcan Ertürk, Metin Alpargun, Selen Şenay, Ekremcan Arslandağ, Saniye Samra, Onur Şenol, Muhammed Türkoğlu’nun rol aldığı oyun, 9 Ağustos’ta Ankara Oran Açıkhava Sahnesi’nde seyirciyle buluşuyor.
SEYFİ BEY“2007’nin soğuk bir gecesi, Günay Restoran’ın kulisinde Seyfi Dursunoğlu hazırlıkta… Yıllardır her akşam yaptığı gibi Huysuz Virjin kimliğine bürünmek üzere. Ama gelen bir telefon, yalnızca o geceyi değil, zamanın seyrini değiştirecektir” Seyfi Dursunoğlu’nun kulis aynasında yavaş yavaş Huysuz Virjin’e dönüşmesiyle başlayan hikâye, bir adamın hayatı boyunca taşıdığı iki yüzü karşı karşıya getiriyor: Biri kamusal alanda şovunu sürdüren, sivri diliyle sistemin çatlaklarına ayna tutan Huysuz; diğeri ise geçmişin yüküyle, özlemiyle, kırgınlıklarıyla baş başa kalan Seyfi.
Armağan Çağlayan, bu anlatının içinde yalnızca bir oyuncu değil; bir tanık, bir yoldaş, bir vedaya eşlik eden bir dost gibi duruyor. Yıllarca Huysuz’un ekran arkasındaki zarif ve keskin zekâsına yakından şahit olmuş biri olarak, oyunda adeta onun ikinci sesi, hatta zaman zaman vicdanı oluyor. Armağan’ın varlığı, yalnızca hatıraları dile getirmiyor; aynı zamanda, Huysuz'un artık yalnızca bir karakter değil, bir devrin ve bir isyanın temsili olduğuna işaret ediyor. ‘Seyfi Bey’, yalnızca bir portre değil; kuir bir belleğin, görmezden gelinen bir sanat formunun hem kahkaha hem de gözyaşıyla yoğrulmuş bir kuşağın sahnede vücut bulmuş hali. Gencay Ünsalan’ın yazdığı, Celal Kadri Kınaoğlu’nun yönettiği, Huysuz Virjin'in metin yazarı olarak kariyerine başlayan Armağan Çağlayan’ın ve Sedat Bilenler’in rol aldığı ‘Seyfi Bey’, 10 Ağustos’ta İzmir Çeşme Açıkhava Tiyatrosu’nda sahne alıyor.
BirGün