Tarımda susuzluk tehlikesi! "Fiyatlar fırlayacak"

Çorum’un Alaca ilçesinde çiftçilik yapan Ümit Ayduğan, kuraklığın etkisini DW Türkçe’den Pelin Ünker'e anlattı. Ayduğan “Buğdaydan da ayçiçeğinden de nohuttan da verim alamıyoruz. Geçen yıla göre verimimiz yarıya düştü. Girdi maliyetlerimiz yüzde 100 arttı ama ürünümüz sadece yüzde 30 civarında değerleniyor. Bu da bizi zarara sokuyor.” dedi.
Ayduğan, gelecek yıl için endişeli olduğunu, istediği tohumu alamadığını, gübre ve bakım masraflarını karşılayamadığını söylüyor. “Zamanında ödenmeyen destek, destek sayılmaz. Çiftçi ya bankaya, ya kooperatife ya da tefeciye borçlanıyor; borçla ekim yapıyor” diyerek üreticilerin sıkışmışlığını dile getiriyor.
BARAJLAR KRİTİK SEVİYEYE İNDİ, GÖLLER KURUYOR
Türkiye’nin farklı bölgelerinde yağışların azalmasıyla barajların doluluk oranı hızla düştü. Bursa’da Nilüfer Barajı tamamen kururken, Doğancı Barajı’nda doluluk yüzde 19’a geriledi. İzmir’de Tahtalı Barajı’nın su seviyesi yüzde 7’nin altına indi.
Ülke genelinde barajların ortalama doluluk oranı yüzde 42’ye düştü. Geçen yıl aynı dönemde bu oran yüzde 53’tü. Burdur Gölü ve Akşehir Gölü gibi sulak alanlarda da ciddi çekilmeler yaşanırken, bazı göller tamamen kurudu.
AFETLER ZİNCİRLEME ETKİ YARATIYOR
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Baki Remzi Suiçmez, kuraklığın yanı sıra don, dolu, sel, fırtına, deprem ve yangınların da tarımsal üretimi olumsuz etkilediğini belirterek şunları söyledi: “Bu süreç sadece çiftçiyi değil, tüketiciyi ve ihracatçıyı da zincirleme biçimde etkiliyor. Arz açığı oluştuğunda gıda arzı daralıyor, fiyatlar yükseliyor ve sağlıklı gıdaya erişim zorlaşıyor.”
BİTKİSEL ÜRETİMDE SERT DÜŞÜŞ
TÜİK’in 2025 yılına ilişkin ilk tahminlerine göre tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerde üretim yüzde 4,1 azalacak. Sebzelerde yüzde 1,7, meyvelerde ve içecek-baharat bitkilerinde ise yüzde 24,4 düşüş öngörülüyor.
Buğdayda yüzde 5,8, arpada yüzde 8, yulafta yüzde 23,1 azalma beklenirken, patates üretiminin yüzde 13, fındığın yüzde 27,5, Antep fıstığının yüzde 54,6 azalacağı tahmin ediliyor. Elmada yüzde 38,7, kirazda yüzde 55,7, üzümde yüzde 18,6 ve kayısıda ciddi gerilemeler öne çıkıyor.
SOMUT ÖNLEMLER ACİLEN DEVREYE GİRMELİ
Suiçmez, tarım politikalarında yapısal dönüşüm gerektiğini vurgulayarak “Tarımsal Kuraklıkla Mücadele Stratejisi kâğıt üzerinde kalmamalı. Modern sulama sistemlerine geçilmeli, kuraklığa dayanıklı tohumlar yaygınlaştırılmalı, tarım sigortası güçlendirilmeli” dedi.
SU KAYNAKLARININ KORUNMASI HAYATİ ÖNEMDE
TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar ise kuraklıkla birlikte kirlilik baskısına dikkat çekti. Mudurnu Çayı’nda fabrika atıkları nedeniyle tarım topraklarının zehirlendiğini hatırlatan Bayraktar, “Doğayı kirletenlere ağır yaptırımlar uygulanmalı” diye konuştu.
GIDA ENFLASYONU YÜKSELİŞ BASKISI ALTINDA
TÜİK verilerine göre Temmuz 2025’te gıda enflasyonu yüzde 27,95 olarak kaydedildi. ENAG ise bu oranı yüzde 65,15 olarak hesapladı. FAO Gıda Fiyat Endeksi de Temmuz’da 130,1 puana çıkarak Şubat 2023’ten beri en yüksek seviyeyi gördü.
Ekonomist Oğuz Demir, son 4-5 yılda artan girdi maliyetleri ve kuraklığın gıda fiyatlarını rekor seviyelere taşıdığını söyledi. “Eylül sonrası gıda fiyatlarında yeniden hızlanma görebiliriz” uyarısında bulundu.
“UYARI YETERLİ DEĞİL, ÜRETİMİ AYAKTA TUTMAK ŞART”
Suiçmez, Merkez Bankası’nın enflasyon raporunda zirai don ve kuraklığa dikkat çekmesini önemli bulduğunu ancak yetersiz gördüğünü belirtti. “Mazot, tohum, gübre ve sulama desteği artırılmalı, ödemeler zamanında yapılmalı. Afetlere karşı ek destek programları derhal devreye sokulmalı” dedi.
Kaynak: DW Türkçe
Tele1