Özgür Özel cumhurbaşkanlığı seçimlerini hatırlattı, Ferdi Zeyrek'i andı

CHP Manisa İl Başkanlığı, 39. Olağan İl Kongresi’ni Atatürk Kapalı Spor Salonu’nda gerçekleştirdi. Kongreye CHP Genel Başkanı Özgür Özel de katıldı. Kongrede konuşan Özgür Özel şu ifadeleri kullandı:
"24 Eylül 2023 günüydü. Bu salondaydık, yarışıyorduk. 'Daha iyisini biz yaparız' diyorduk. Maalesef 14 ve 28 Mayıs seçimlerinden malubiyetle ayrılmıştık. Seçmende büyük bir duygusal kopuş vardı. Öğretmenevine giden öğretmenlerin sayısı azalmıştı. Karşıdan gelenin yüzünüze bakmadığı, gözünü yerden kaldırmadığı bir umutsuzluğun, duygusal kopuşun içerisindeydik. Ve o süreçte arkadaşlarımızla birlikte 'CHP değişirse, Türkiye değişir' dedik. Hep birlikte yola çıktık. O günkü kongrede adayımız Ferdi Zeyrek'ti. Halen Manisa'nın son seçilmiş il başkanı Ferdi Zeyrek'tir."
KONUŞURKEN GÖZLERİ DOLDU
Kurultay gününü anlatırken duygulanan Özel, şunları söyledi:
"Kurultay salonunda turlarken Özgür Başkan dedi ki 'İstanbul delegasyon orada' dedi. İstanbul belki 800 kişiyle salonda büyük bir destek veriyor. Köşeyi döndük, orada 2500 kişiyle Manisa vardı, siz vardınız. O sırada arkamdan Ferdi'nin sesini duydum. Özgür Başkan'a dönüp, "Bu da Manisa nasıl olmuş?" dedi.
Özel, CHP'nin belediye seçimlerindeki başarılarını da. Hatırlattı. Özel'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
-"Biz 47 yıl sonra önce Manisa'yı değiştirdik. Türkiye'yi değiştirdik. Ardından yerel seçimlerde büyük bir başarı kazandık ve bunun bir iktidar değişiminin adımları olduğundan milletimizle birlikte rakiplerimiz de emin oldular. Karşımızdakiler bu coşkuyu, bu heyecanı, bu umudu, bu gençlik enerjisini, bu kadınlar ve erkekleri eşit gören, birlikte siyaset yapan ve Türkiye'ye de eşitlik vadeden, mahkemelerde adalet vadeden, gelirde de, vergide de adalet vadeden bu yürüyüşün 100 yıl önceki yürüyüş gibi Anadolu'ya yayıldığını gördüler. Ve buna karşı tedbir almaya başladılar.
15 TEMMUZ'U HATIRLATTI: 47 YIL GÖSTERDİĞİMİZ SABRI 47 GÜN GÖSTEREMEYENLER VAR
Siyaseten alınan tedbirlere, rekabete hiçbir sözümüz yok. Yarışırız. Yenersek iktidara geliriz, kaybedersek yenisi için çalışırız. Demokrasi bunu gerektirir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk Anadolu'ya geçmiş, önce kurtuluş sonra kuruluşu örgütlemiş. Savaş meydanına çıkmadan Meclis'i kurmuş. Başkomutanlık yetkisiyle savaşı kazanmış. Soruyorlar; 'Padişahlık mı?' Hayır. 'Biz bir Meclis kurduk, millet ne görev verirse onu yaparız' diyor. 'Ebedi cumhurbaşkanı olun' diyorlar. 'Ben milli iradenin ebedileşmesinin peşindeyim' diyor. Ama maalesef biz bu anlayışla 47 yıl muhalefette kalıp, ikinci parti olup demokrasinin dışına hiç sapmamışken, hatta en büyük rakibimize şımarttıkları, altına tank verdikleri, cübbe giydirdikleri, yetki verip apoletlerini doldurdukları darbe yaparken kapalı olan Meclis'i açalım diyen biz olduk. Biz darbeciye umur değil telaş verdik. 47 yıl gösterdiğimiz sabrı 47 gün gösteremeyenler var karşımızda."
-"Biz Manisa'dan başladığımız bu yolculukta yerel seçimlerden sonra kazandığımız büyük başarı ile beraber uğradığımız bütün saldırılara rağmen adım adım bu ülkeyi nasıl daha iyi yöneteceğimizi, başta toplumsal barışı nasıl sağlayacağımızı, ardından hukuk sistemini nasıl düzelteceğimizi, o sırada hızla alacağımız ekonomik tedbirlerle her birisi şaşkına dönmüş olan emekliler, asgari ücretliler, esnaf 'Bizi bu durumdan ne kurtaracak' diye bakıyor. Onları bu durumdan nasıl kurtaracağımızı tüzüğümüzü değiştirdikten sonra verdiğimiz startla 1 yıl boyunca yaptıklarımızla, çalışmalarımızla, görüşmelerimizle çalıştık.
Ankara'da büyük kurultayımızı yaptıktan sonra bu paçamıza yapışan, bizi aşağıya çekmeye çalışan saldırganların, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin 'yargı kolları' vasıtasıyla yapılan bütün bu saldırılardan kurtulduktan sonra hep beraber yeni bir yürüyüşü ve soluk almadan tamamlayacağımız bir çalışmayı başlatacağız."
1000 GÜNLÜK SEÇİM KAMPANYASI KARARI
-"YSK'nin sadece cumhurbaşkanlığı adaylığı için kabul ettiği belgeyi, Ekrem Başkan'ın üniversite diplolmasını iptal ettiler. Bu şu demek; 'Yarından itibaren bir şeyler yaşayacaksınız, derdimiz Ekrem İmamoğlu'nun cumhurbaşkanı adayı olması. Buna izin vermeyeceğiz.' Ertesi sabah 6'da o kötü haberle uyandığımızda hızlı bir MYK toplantısından sonra İstanbul'a yola çıktık. Orada şunu düşündüm; 'Seçimler gününde yapılsa yaklaşık 1000 gün var. 1000 günlük bir seçim kampanyası yapmak lazım. Bugün akşam Saraçhane'de otobüsün üzerine çıkacağım ve bir daha inmeyeceğim. Bu meseleyi onların çekip götürmeye çalıştığı mahkeme koridorlarından meydanlara taşıyabilelim. Derdimizi insanlara anlatabilelim. Yapılan iş her darbe gibi iktidara, bir sonraki iktidara. Bir sonraki cumhurbaşkanına mevcut iktidarın imkanları kullanılarak yapılıyor. Buna karşı direnmekten başka yol yok dedik."
-"Ne olursa olsun bu yürüyüşü bırakamayız. Bırakırsak düşeriz. Biz sendelersek bu millet yuvarlanır. Biz bir kelime eksik söylersek bu millet susar, biz bir adım geri gidersek bunlar ülkeyi 1000 yıl geri götürecek. Biz bir santim eğilirsek bunlar bu millete diz çöktürecek. O yüzden geri adım atmayacağız, bir adım da geride durmayacağız."
"EKREM İMAMOĞLU CUMHURBAŞKANI OLACAK"
-"İki aday yarışıyor şu anda. Birisi bin 500 odalı bir sarayda, 14 uçağından canının çektiğine biniyor, yüzen sarayı ayrı, yazlık sarayı Otluk'ta, kışlık sarayı Ahlat'ta, her imkan elinde ama ruhu dar, sanki yerin yedi kat dibinde. Diğer tarafta 12 metrekarelik hücrede biri var. Alnı açık, başı dik, morali yüksek. Ve oradan CHP'nin parti programını, Türkiye'yi nasıl yöneteceğimizi çalışıyor. Gün gelip özgür kalıp, adaylığı önünde bir engel olmayıp aday gösterdiğimizde Ekrem İmamoğlu cumhurbaşkanı adayı olacak, cumhurbaşkanı olacak.
O gün tut ki aday yapamadık, partiden bir nefer adaylaşacak ama mücadelede en ufak bir eksilme olmayacak. Ve hep beraber bu süreci birlikte götüreceğiz. Şimdi Ekrem Başkan'ın yerine bize Cumhurbaşkanı adayı soruyorlar. Ben geçmişte de bunu hep öyle söyledim. Ekrem Başkan'ın yerine 'Cumhurbaşkanı adayınız var mı?' Diyorum ki 'Var' Diyorum ki, 'Ben değilim sensin'. Bu salonda oturan herkes, benim Cumhurbaşkanı adayım sizsiniz. Sizin kadar da benim."
"BENİ SEVEN ARKAMDAN GELSİN"
-"Tayyip Bey, sermayeye güveniyor, yargıya güveniyor, istihbarata güveniyor, Amerikan Büyükelçisi Barrack'a güveniyor, Amerikan Başkanı Trump'a güveniyor... Tayyip Bey demokrasi dışında ne varsa onu kullanmak ve iktidarını sürdürmek için her şeyi göze almış. Bu kadar gözü dönmüş birinin karşısında en az onun kadar göze almış ve ondan daha çok cesaretle bu memlekette iktidar olmaya karar vermiş olanlara ihtiyaç var.
Ben buradan Fatih Sultan Mehmet'in atına binip, 'Beni seven arkamdan gelsin' deyip İstanbul'u fethetmeye, bir devri kapatıp bir devri açmaya gittiği bu topraklardan yine İstanbul'a doğru yola çıkıyorum. Beni seven arkamdan gelsin. İktidara yürümeye, bir devri kapatıp bir devri açmaya hazır mıyız?"
Kaynak: HABER MERKEZİ
Tele1