Huzurlu yaşlılık çağı adeta hayale dönüştü

Ebru ÇELİK
Düşük emekli aylıkları ve toplumsal izolasyon, yaşlıları yoksulluk karşısında daha kırılgan hale getiriyor. Yaşlı yurttaşların içinde kadınlar ise yoksullukta en kırılgan olan grupların başında yer alıyor.
16 bin 881 lira ile geçinmeye mecbur bırakılan emeklilik çağındakilerden erken yaşta olanları çalışmaya devam etmek zorunda bırakılırken görece daha yaşlı olan yurttaşlar ise aylıkları ile geçim mücadelesi veriyor.
En düşük aylıkla yaşamını sürdürenlerden biri de İstanbul'da yaşayan 75 yaşındaki Nejla Teyze. Nejla Teyze'nin evine bir gün konuk oluyor, emekli aylığıyla nasıl geçindiğini konuşuyoruz.
Nejla Teyze, Avcılar’da bir apartmanın en alt katında oturuyor. Bahçesinde sebze yetiştiriyor, gününün bir kısmını da bu bahçede geçiriyor. Buraya yer elması, karalahana, biber ve domates ekmiş. Evinin camında ise dolmalık biberi kurutuyor. Bahçesinin üzerinde asma yaprakları büyümüş. “Komşularım bana yardım ediyor ve ben de yetiştiriyorum üzüm yaprağını, doldurup şişelere hediye ediyorum. Dolmalık biberi de kurutup veriyorum. Elimden gelen bu oluyor” diyor.
Evde bizi Nejla Teyze’nin eski koltukları ve bir koltuğa yayılmış ilaçları karşılıyor. Eve girdiğimiz an bizim için çay demlemeye koyuluyor, “Aslında ben iki gün içerim bir demlik çayı” diye de ekliyor.
Çayımız demlendikten sonra bahçedeki masasına oturarak sohbetimize başlıyoruz. Nejla Teyze, eşinin 2 yıl önce hayatını kaybetmesinin ardından tek başına yaşıyor. 2 çocuğu ve torunlarının olduğunu söyleyen Nejla Teyze, eşi yaşamını yitirdikten sonra yalnız kaldığını anlatıyor, "Kızım 15 günde bir gelip temizliğimi yapar ve gider. Eşim hayattayken mutluydum. Şimdi hastalıklarımla beraber çocuklarım ve devlet tarafından yalnız bırakıldım, ölüme terk edildim” diyor.
Hastalıklarını sorduğumuz Nejla Teyze, saymakla bitmeyeceğini söylüyor “Daha yeni hastaneden geldim. 2 aydır hastanede yatıyordum. Kolesterol, inme, şeker, astım, tansiyon, görme bozukluğu, KOAH… Böyle gidiyor hastalıklarım. İlaçlarla ayakta kalıyorum. Bir gün ilaçlarımı alacak param olmazsa diye endişeleniyorum. Onlar olmazsa şu koltukta uyurum ve uyanamam” diyor. İlaçlarını da bazen borç alıp eczaneye taksitle ödeyebildiğini söylüyor.
YATAN AYLIK TÜMÜYLE KİRAYA GİDİYORÖlen eşinden kalan emekli aylığıyla geçimini sağlamaya çalışan Nejla Teyze’ye bir ayını nasıl geçirdiğini soruyoruz. Nejla Teyze, “Maaşımı postaneden alıp hemen 10 bin lirasını kirama yatırıyorum. Geri kalan 4 binin 3 binini ise genellikle faturalara. Bin liraya yağ, makarna gibi beni uzun süre götürebilecek gıdalar alıyorum. Tabii ki ay sonuna kadar yiyeceklerim bitiyor. Komşularım sağ olsun bana yardım etmeye çalışıyorlar. Biri geçerken elime 100-200 lira bırakıyor, bazıları da yiyecek getiriyor. Ama aç da kalsam çocuklarımın kapısına gitmiyorum” diyor.
75 YAŞINDA ‘GİT MERDİVEN SİL’ DEDİLERAylık zammına ise çok sinirli, “Emekli aylığına 2 bin TL zam yapmış hükümet. Açlıktan değil ama sinirden sanırım kalpten gideceğim. Ben öyle böyle idare etmeye çalışıyorum. Durumu benden kötü olan niceleri var. Bakın benim durumumu da anlatayım. Ev sahibim kirama 5 bin lira zam yapmak istedi. Bu demek oluyor ki 15 bin kira ve yine 3 bine yakın faturalar. Alenen biz yaşlıları ölüme terk ettiler. Nereden bulup ödeyeceğim ben bu kirayı? Nasıl besleneceğim? Beslenemiyordum zaten. Evimde bir tek karpuzum var meyve olarak, onu da komşum getirdi. Ben daha dün cebimde 100 lirayla bakkala gittim. Tuz ve çamaşır deterjanım bitmişti. Deterjan 65, tuz 20 liraydı. Çalışan kadına ‘Deterjandan 5 TL almasan olur mu’ dedim. ‘Olmaz’ dedi. Verdim paramı geldim ve şu an 15 liram var. Bir ekmek alabiliyorum sadece. Allah’tan fırındakiler de biliyor halimi de askıdan veriyorlar ekmek” diyor.
Nejla Teyze'ye, hiç sosyal yardıma başvurup başvurmadığını sorduk: "Gittim, başvurdum. Bir daha da asla gitmem. Önce kaymakamlığa, sonra muhtarlığa, belediyeye.. Bana muhtarlıkta çalışan kadın dedi ki ‘Çocukların varmış ya teyze daha niye buraya geliyorsun’. ‘Yetmiyorsa paran git merdiven sil. Haftada 3 merdiven silsen yeter sana’. Bu nasıl bir terbiyesizlik... Ben 75 yaşındayım, gözüm görmüyor, yürüyemiyorum. Bana 'Git öl' diyorlar resmen. Artık ben ümidi kestim. Kimseden yardım istemem. Komşularım var hatrımı sayan. Ben hastanedeyken faturalarımı ödeyemedim. 3 aylık faturam birikmiş. Komşumdan aldım 5 bin TL. Aylık 500-500 ödeyeceğim.”
Nejla Teyze, vefat eden eşini de özlemle anıyor: “Eşim öldükten sonra düştüğüm bu hali gece fotoğrafına bakarak anlatıyorum ona. ‘Beni de al yanına’ diyorum. Bu şekilde yaşamaktansa eşimle toprağın altında olmayı tercih ederim.”
Sohbetimiz devamlı, komşuların selam vermek için uğraması ile kesiliyor. Sabahları sokak sokak dolanıp satmak için hurda topladığını anlatan Nejla Teyze, “Pek para etmiyor bulduğum şeyler. Bazen hurdacılar çıkarıp fazla para veriyor. Bir yerden çabalamaya çalışıyorum” diyor.
Yaşadıklarını anlatırken AKP iktidarını eleştiren Nejla Teyze, “Hiç mi düşünmüyorlar, bu insan ne yer, nasıl barınır diye? Bizim canımız yok mu? Hiç mi canımız bir şey çekmez? Benim kursağımdan bir komşum getirirse et, meyve geçiyor. Onlar her gün kilolarca yemeği çöpe atıyor. 75 yaşındayım ben. Dalga geçer gibi 2 bin lira zam yapıyorlar. Ne bir erzak yardımı ne de para. Biz bu ülke için çalışmadık mı” diyor. İnsanca yaşayabilmek, canı çektiğinde evine birkaç çeşit meyve alabilmek istiyor.
BU PARAYLA GEL DE GEÇİN
İktidar her yaştan yurttaşı açlığa ve sefalete terk etti. Gençler işsizlikle boğuşurken orta yaşlılar çalışma sürelerini uzatarak adeta sefalet çağına dönüşen emekliliği erteliyor. 65 yaş üstü yurttaşlar da yaşlı yoksulluğu ile baş başa bırakıldı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2024 verilerine göre, 65 yaş üstü nüfus 2019 yılında 7 milyon 550 bin 724 kişi iken son 5 yılda yüzde 20,7 artarak 2024 yılında 9 milyon 112 bin 298 kişiye ulaştı. Verilere göre ülkede 1 milyon 750 bin 900 yaşlı tek başına yaşamını sürdürüyor. Bu yaşlıların yüzde 23,3'ü yoksulluk veya sosyal dışlanma ile baş başa bırakılmış.
Emeklilik çağındaki yaşlılar, sefalet aylıkları ile geçinmeye çalışıyor. Önceki gün 16 bin 881 liraya yükseltilen en düşük emekli aylığı ise açlık sınırını dahi karşılamıyor. AKP Grup Başkanı Abdullah Güler, 4 milyon 11 bin kişinin bu aylıkla yaşadığını duyurdu. Bu ücretlerle geçinmeye çalışanların aldığı yüzde 16,67'lik zam oranı ise gıda ve barınma masraflarının enflasyonuna yetişemedi. Kiralar ve faturalar zamlanırken yaşlıların geliri eridi.
Sosyal güvencesi olmayan 65 yaş üstü ihtiyaç sahiplerine aylık 4 bin 664 TL ödeniyor. Ancak, bu yardımdan yararlanacak kişilerin 65 yaşın üzerinde üstü olması, emekli aylığı girmeyen bir hanede, net asgari ücretin üçte biri yani 7 bin 368 liradan az gelire sahip olması gerekiyor. 4 bin liralık yardım için 7 bin 368 liradan az gelir şartı bulunuyor.
BirGün