İsrail, komşu devletin başkentinin banliyösünde yerleşim alanına hava saldırısı düzenledi

İsrail, Şii militan grup Hizbullah ile çatışmaları resmen sona erdiren Kasım ayındaki ateşkes anlaşmasına rağmen, Pazar günü öğleden sonra Beyrut'un güney banliyösündeki Dahiya yerleşim bölgesine hava saldırısı düzenledi.

Görüntülerde, Dahiya'daki bir binaya isabet eden üç bomba ve patlamanın ardından çıkan yangını söndürmeye çalışan kurtarma ekipleri görülüyor; Ancak can kaybı yaşanmadı. The Guardian'ın haberine göre, İsrail ordusu patlamadan önce tahliye kararı almıştı, bu durum bölge sakinlerinin panik içinde bölgeden kaçmasına neden oldu.

İsrail askeri sözcüsü, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, İsrail savaş uçaklarının Hizbullah'ın hassas güdümlü füze depolarını imha ettiğini söyledi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı İsrael Katz ortak açıklamalarında, "İsrail, Hizbullah'ın Lübnan'ın herhangi bir yerinde bir dayanak noktası edinmesine ve kendisine tehdit oluşturmasına izin vermeyecek." dedi.

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Hizbullah-İsrail ateşkesinde ortak olan ABD ve Fransa'ya, İsrail'e Lübnan'a yönelik saldırılarını durdurması için baskı yapmaları çağrısında bulundu.

Avn, "İsrail'in Lübnan'ın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne yönelik saldırılarını sürdürmesi hiçbir bahaneyle kabul edilemez." dedi.

The Guardian'ın haberine göre, İsrail'in Pazar günü Beyrut ve çevresine düzenlediği saldırılar, İsrail ile Hizbullah arasında 13 aydan fazla süren çatışmalara son veren Kasım ayında varılan ateşkes anlaşmasının kırılganlığını gözler önüne serdi. Çatışmalar, Hizbullah'ın 8 Ekim 2023'te müttefiki Hamas'ın bir gün önce güney İsrail'e düzenlediği saldırıyla "dayanışma" içinde kuzey İsrail'e roket fırlatmasının ardından başladı.

İsrail, Eylül ayı sonlarında Güney Lübnan'a kara harekâtı başlattı ve Lübnan genelinde hava saldırıları düzenledi; yaklaşık 3.900 kişi öldü, yaklaşık bir milyon kişi evlerinden oldu.

Ateşkese rağmen İsrail, Kasım ayından bu yana Lübnan'da Hizbullah üyelerini veya grubun altyapısını hedef aldığını iddia ettiği yüzlerce hava saldırısı düzenledi.

Hizbullah, ateşkesin ardından "uyarı atışı" olarak nitelendirdiği, İsrail'in kuzeyinde gerçekleşen bir roket saldırısının sorumluluğunu üstlendi. Mart ayında Lübnan'dan İsrail'e iki roket daha atıldı; Lübnanlı yetkililer, saldırıdan ayrı bir silahlı grubu sorumlu tuttu.

The Guardian, Hizbullah'ın şu ana kadar İsrail'in neredeyse her gün gerçekleştirdiği saldırılara yanıt vermediğini, bunun yerine Lübnan devletine güvendiğini belirtiyor. Liderlerinin çoğu son iki yıldır süren çatışmalarda öldürülen grubun kapasitesi ciddi oranda azaldı.

Ateşkes şartlarına göre Hizbullah çekilecek ve yerine Litani Nehri'nin güneyinde (İsrail-Lübnan sınırına yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta) Lübnan ordusu konuşlanacak. İsrail de Güney Lübnan'daki birliklerini çekecek. The Guardian, İsrail'in Lübnan'da elinde tuttuğu beş askeri nokta hariç, İsrail askerlerinin çoğunun Güney Lübnan'dan çekildiğini hatırlatıyor.

Güney Lübnan'daki ateşkes ihlallerinin bağımsız bir Lübnan ordu komitesi tarafından incelenmesi gerekiyor ancak Lübnanlı yetkililer, İsrail'in Lübnan'a tek taraflı saldırı düzenleyerek bu süreci engellemeye çalıştığından şikayetçi.

BM Lübnan Özel Koordinatörü Jeanine Hennis-Plasschaert, Pazar günkü saldırıların "normal hayata dönmek isteyenler arasında paniğe ve yeniden şiddet yaşanacağı korkusuna yol açtığını" söyledi.

Çatışmaların sona ermesinden bu yana Lübnan hükümeti, Hizbullah'ın silahsızlandırılması yönündeki ABD'nin yoğun baskısı altında, iç silah satışında yeniden tekel kurmaya çalışıyor. Daha önce İran tarafından desteklenen Şii milis ve siyasi parti, kaynak bakımından Lübnan ordusundan çok daha üstündü ve İsrail'in Hizbullah'la son savaşına kadar geçen yirmi yıl boyunca iç siyasete egemen oldu.

Hizbullah, Güney Lübnan'dan askerlerini çekme konusunda ateşkes anlaşmasına uyduğunu söyledi; ancak lideri Naim Kasım, nisan ayında yaptığı bir konuşmada grubun "kimsenin kendisini silahsızlandırmasına izin vermeyeceğini" söyledi.