Dünya'nın dönüş hızının yavaşlaması, insanlıkta oksijenin ortaya çıkışını etkiledi

Bilim insanları, Dünya'nın dönüş hızının giderek yavaşladığını keşfetti. Bu olgu, yaşam için gerekli olan oksijenin atmosferde ortaya çıkışını açıklayabilir. Yaklaşık 4,5 milyar yıl önce oluştuğundan bu yana gezegenin dönüş hızı yavaşladı ve bu da günlerin uzamasına neden oldu.
başlık görselinin altındaki test pankartı
Çalışmada, yavaşlamanın insan yaşamı çerçevesinde hissedilmeyecek düzeyde olduğu, ancak tarihsel dönemlerin seyrini önemli ölçüde etkilediği vurgulandı. 2021 yılında yapılan bir araştırmaya göre, gün uzunluğundaki artış Dünya atmosferindeki oksijen oranının artmasıyla doğru orantılı. Bilim insanları, yaklaşık 2,4 milyar yıl önce aktif olarak çoğalmaya başlayan mavi-yeşil alglerin, gün uzunluğunun artması nedeniyle fotosentez sırasında daha fazla oksijen üretebildiğini keşfetti.
Mikrobiyolog Gregory Dick, "Araştırmamız, Dünya'nın dönüş hızının ve dolayısıyla günün uzunluğunun, atmosferin oksijenle doygun hale gelmesinde önemli bir rol oynamış olabileceğini gösteriyor." dedi.
Bilim insanları, Ay'ın giderek gezegenden uzaklaşmasıyla birlikte Dünya'nın dönüş hızının yavaşladığını keşfetti. Antik fosiller, 1,4 milyar yıl önce bir günün uzunluğunun yalnızca 18 saat olduğunu, 70 milyon yıl önce ise 23,5 saat olduğunu gösteriyor. Dünya şu anda her yüzyılda yaklaşık 1,8 milisaniye kazanıyor.
Büyük Oksidasyon sırasında siyanobakterilerin büyük miktarlarda oksijen üretmeye başladığını ve bunun atmosferdeki oksijen içeriğinde keskin bir artışa yol açtığını belirtmek önemlidir. Bu süreç olmasaydı, bildiğimiz haliyle yaşam ortaya çıkmayabilirdi.
Bilim camiası Büyük Oksidasyon Olayı'nın neden o dönemde meydana geldiğini araştırmaya devam ediyor. Bu süreci incelemek için araştırmacılar, milyarlarca yıl önce oksijen üretenlere benzer mikrobiyal matların bulunduğu Huron Gölü'ndeki Middle Island çukuru da dahil olmak üzere çeşitli alanlardaki çabalarını birleştirdiler.
Yapılan araştırmalar, geceleri beyaz renkli mikropların yüzeye çıktığını, gündüzün gelmesiyle birlikte ise fotosentezde ana rolü siyanobakterilerin üstlendiğini ortaya koyuyor. Ancak bilim insanlarının keşfettiği gibi, bu süreç hemen başlamıyor: Mor siyanobakterilerin aktif olarak oksijen salmaya başlaması zaman alıyor.
Okyanus bilimci Brian Arbeck, gün ışığındaki saatlerin değişmesinin mikropların oksijen üretme yeteneğini etkilemiş olabileceğini öne sürdü.
Bu hipotezi test etmek için hem laboratuvar koşullarında hem de doğal ortamda çok sayıda deney yapıldı. Bilim insanları, güneş ışığı ile oksijen üretimi arasındaki ilişkiyi modelleme yoluyla analiz ettiler. Oksijen üretiminin moleküler difüzyon oranıyla sınırlı olduğunu, bu nedenle ışık miktarı ile üretilen oksijen arasında ince bir çizginin oluştuğunu buldular.
Araştırmanın sonuçları, Dünya'daki oksijen seviyelerinin küresel modellerinin oluşturulmasını mümkün kıldı. Bilim insanları, daha uzun günlerin yalnızca Büyük Oksidasyon Olayı sırasında değil, aynı zamanda yaklaşık 550 ila 800 milyon yıl önce meydana gelen daha sonraki Neoproterozoyik olay sırasında da oksijenin artmasına katkıda bulunduğunu keşfettiler.
Arjun Chennu, "Günün uzunluğu ile mikropların ürettiği oksijen miktarı arasında temel bir ilişki var" dedi.
mk.ru