Akreplere ve kırkayaklara karşı bitki bariyeri oluşturmayı öğrenin
Yaşam alanlarında akrep ve çıyanların varlığını azaltmanın en doğal ve etkili çözümü bahçede bulunabilir. Biyolog Fabiano Soares'e göre, aromatik bitkilerle çit adı verilen bir bariyer oluşturmak, kentsel ortamlarda yaygın olan ve sağlık riski oluşturan bu eklembacaklıları uzak tutmaya yardımcı olabilir.
Fabiano, " Akrepler ve kırkayaklar , döküntülü karanlık, nemli yerleri severler. Ayrıca bahçedeki yaprakların birikmesi olan yaprak çöplerinin altında da barınırlar" diye açıklıyor. Bu hayvanlar cırcır böceği, hamamböceği ve çekirge gibi böceklerle beslenirler. Sarı akrepte ise, daha da vahim bir durum söz konusudur : Partenogenez yoluyla üreme; bu üreme türünde dişi, kendi klonlarını üretir ve bu da istila sürecini hızlandırır.
Uzmanların önerisi, bariyer yapımına yeterli zemin hazırlığıyla başlanmasıdır. “Ekimden önce duvarlardaki, kaldırımlardaki ve giderlerdeki boşlukları kapatmak esastır. Daha sonra, bitkiler için alt tabakayı oluşturan siyah toprak ve gübreyi eşit miktarlarda kullanmalısınız. Su geçirmez bir örtü, evin temellerindeki nemi önlemeye yardımcı olabilir” diye tavsiyede bulunuyor.
Tavsiye edilen türler arasında biberiye, lavanta, limon otu ve acı baklagil bitkileri yer alıyor. Hepsi aromatik olup akrep ve çıyanları kovma özelliğine sahip. Kokunun yanı sıra bitki örtüsü, bu hayvanların doğal düşmanları olan kurbağa, kertenkele, kuş ve keseli sıçan gibi hayvanları da kendine çekiyor.
Ancak Fabiano uyarıyor: " Ekip bakmamanın bir anlamı yok . Bahçe kuru yapraklarla dolu bir yer haline gelirse, etki tam tersi olabilir. Düzenli bakım şart."
Çit hem fiziksel bir bariyer hem de bir tür çevre kontrol işlevi görüyor. Ve daha da önemlisi doğal dengeyi destekler . Ancak etkili olabilmesi için biriken döküntülerin ortadan kaldırılması ve akreplerin en sevdiği yiyecek olan hamamböceklerinin varlığından uzak durulması da şarttır.
Biyolog, "İşin sırrı kombinasyonda: doğru bitkiler, temiz bir çevre ve sürekli bakım" diye sonuca varıyor.
metropoles
