Yapılan bir araştırma, el hareketlerinin ikna ve yetkinliği nasıl artırdığını ortaya koyuyor.

UBC Sauder İşletme Okulu tarafından yürütülen yeni bir araştırma, kelimelerin temel öneme sahip olmasına rağmen, ellerin bilinçli kullanımının bir konuşmacının etkinliğinde belirleyici faktör olabileceğini öne sürüyor. Çalışma, amaçlı el hareketlerinin bir iletişimcinin ikna kabiliyetini ve yetkinliğini önemli ölçüde artırabileceği sonucuna vardı. Bu bulgu, sözel olmayan hareketlerin konuşmayı nasıl tamamlayarak bir dinleyici kitlesini büyüleyip ikna ettiğini geniş ölçekte incelemede yenilikçi bir bulgudur.
Jestler ve etkileşim arasındaki dinamikleri ortaya çıkarmak için, British Columbia Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, el hareketlerini bu düzeyde inceleyen ilk çalışma olan kapsamlı bir veri analizi kullandılar. Yapay zekâ (YZ) ve otomatik video analizi kullanan ekip, 2.184'ten fazla TED Konuşması'nı analiz etti. Bu süreç, 10 saniyelik kliplerde 200.000'den fazla el hareketinin izole edilmesini ve sosyal medyadaki "beğeniler" gibi izleyici etkileşimi metrikleriyle karşılaştırılmasını içeriyordu. Bulguların geçerliliğini sağlamak için analiz, cinsiyet, meslek, dil ve video süresi gibi değişkenleri kontrol etti.
Araştırma ayrıca, katılımcıların aynı sözlü metinlerle, ancak konuşmacıların el hareketlerinde farklılıklarla satış konuşmaları izlediği rastgele deneyleri de içeriyordu. Sonuçlar bu eğilimi doğruladı: Daha fazla el hareketi, mesajın etkisini artırabilir. Ancak ekip, "tüm jestler eşit yaratılmadığı" için, asıl meselenin hareket türünde yattığını vurguluyor.
Çalışma, el hareketlerini iki ana türe ayırarak kategorize etti: bir nesneyi işaret etmek gibi "işaretleyici hareketler" ve konuşulan içeriği görsel olarak temsil eden "gösterici hareketler" (örneğin, bir şeyin boyutunu göstermek). Analiz, gösterici hareketlerin en güçlü etkiye sahip olduğunu, çünkü konuşmacıları daha bilgili gösterdiklerini ve en önemlisi dinleyicilerin anlamasını iyileştirdiklerini ortaya koydu. Öte yandan, konuşmayla ilgisi olmayan işaretleyici hareketler ve rastgele hareketler, dinleyici algısı üzerinde çok az veya hiç etki göstermedi.
Çalışmanın ortak yazarı, UBC yardımcı doçenti Sauder Mi Zhou, etkinliğin bilginin yararlı tekrarında yattığını açıklıyor: "İllüstratörler, aynı bilgiyi iki şekilde sunduğumuz için içeriğin daha kolay anlaşılmasına yardımcı olabilir: görsel ve sözel," diyor.
Zhou'ya göre, illüstratörlerin kullanımı halk tarafından bir ustalık ve yetkinlik göstergesi olarak yorumlanıyor. Araştırmacı, "Bir kişi söylediklerini görsel olarak tasvir etmek için ellerini kullanırsa, izleyiciler bu kişinin daha fazla bilgiye sahip olduğunu ve anlamayı kolaylaştırabileceğini algılar," diye ekliyor.
Pazarlama açısından çıkarımlarBulgular, pazarlama, dijital etki ve hedef kitleyi ikna etmeyi gerektiren her türlü bağlam dahil olmak üzere çeşitli alanlar için önemli çıkarımlar sunuyor. Araştırma, içeriğin nasıl iletildiğinin, içeriğin kendisi kadar önemli olduğunu vurguluyor. Zhou, "Pazarlamacılar için en önemli çıkarımlardan biri, aynı içeriği kullanabileceğiniz, ancak bu içeriğin nasıl iletildiğine daha fazla dikkat ederseniz, ikna üzerinde büyük bir etki yaratabileceğidir," diye vurguluyor.
Çalışma ayrıca dijital iletişimin geleceğine de işaret ediyor ve sonuçların şirketlerin daha gerçekçi ve ilgi çekici sanal asistanlar ve yapay zeka tarafından üretilen karakterler tasarlamalarına yardımcı olabileceğini, sözlü iletişimi daha doğal el hareketleriyle birleştirebileceğini öne sürüyor.
Dr. Zhou, birçok el hareketinin belirli bir amaç olmaksızın alışkanlıktan kaynaklandığını hatırlatarak pratik bir tavsiyede bulunuyor. Ancak, bunların etkisini anlamak iletişimi dönüştürebilir: "Ancak daha fazla dikkat edip etkisini anlarsanız, büyük bir fark yaratabilirsiniz."
Veja




