Paris, haute couture'ün ustalarını kutlayan eşsiz sergilere ev sahipliği yapacak.

Tunuslu moda tasarımcısı Azzedine Alaia, Christian Dior'a her zaman büyük bir hayranlık beslemiştir. Fransız tasarımcıya olan hayranlığı o kadar güçlüydü ki, yıllar içinde onun eserlerini ve diğerlerini koleksiyonlarına ekledi. Bu eserler, 20 Kasım - 3 Mayıs 2026 tarihleri ​​arasında Paris'teki La Galerie Dior'da düzenlenecek bir serginin konusu olacak. Azzedine Alaia Vakfı arşivlerinden 100'den fazla eser sergilenecek. Vakıf, aynı zamanda 1 Aralık'ta Paris merkezinde, her iki haute couture ustasının eserlerinin yer aldığı ve Dior'un çalışmalarının Alaia'nın çalışmalarını nasıl etkilediğini gözler önüne seren bir sergi açacak.

Resmi bir açıklamada, " Azzedine Alaïa, modanın en ilgi çekici yaratıcılarından biriydi; en seçkin haute couture yaratıcılarının eserlerini titizlikle toplayan olağanüstü bir tasarımcı ve tutkulu bir koleksiyoncuydu. Dior kreasyonları, koleksiyonunda özel bir yere sahiptir" ifadeleri yer aldı.

Azzedine Alaïa Vakfı'nda yaklaşık 600 eser yer alıyor . Bunlardan 100'den fazlası ilk kez La Galerie Dior'da sergilenecek.

Açıklamada, "Sergi, Alaïa'nın Christian Dior'a ve Yves Saint Laurent'ten John Galliano'ya kadar onun haleflerine olan hayranlığını vurgulayacak" ifadeleri yer aldı.

Azzedine Alaïi'nin sergilerden birindeki arşiv projesi Lisans: B. Lenoir / Shutterstock

Bu hayranlık Alaia henüz ergenlik çağındayken başladı. New Look'un kurucusunun çalışmalarını bir moda dergisinde ilk gördüğünde büyülendi. 1956'da Paris'e vardığında, ustasının yanında dört günlük kısa bir staj yaptı. İlginç bir şekilde, Dior gözden düşmüş John Galliano'yu kovduğunda, Alaia onun yerine kreatif direktör olma teklifini reddetti. Bu, onun yaratma tutkusunu, ancak kendi şartlarıyla, gösterdi.

Alaïa, 1979 yılında rue de Bellechasse'deki küçük dairesinde ilk atölyesini kurdu. Burada ünlüler için kıyafetler tasarlarken, aynı zamanda zanaatının sırlarını keşfetmeye ve en büyük tasarımcıların kıyafetlerini incelemeye devam etti.

1980'de ilk hazır giyim koleksiyonunu yarattı. Sadece terziliğiyle değil, her şeyden önce podyum gösterilerinin giderek daha gösterişli hale gelmesinden hoşlanmamasıyla da diğerlerinden ayrıldı. Küçük ve seçkin bir izleyici kitlesini tercih etti. Moda haftalarının yoğun programından ve yılda birkaç koleksiyon hazırlamaktan gönüllü olarak vazgeçti. 1992'den beri hiçbirinde sunum yapmadı. Bu baskı ve telaş, ona göre yaratıcılığı ve sanat ruhunu öldürüyor.

"Elimde bir bez parçası ve önümde bir kız yoksa pek fazla fikrim olmuyor" diye açıkladı.

Koleksiyonculuk kıvılcımı, Cristóbal Balenciaga'nın moda evini kapatmaya karar verdiği 1968 yılında çaktı. O sırada, İspanyol üstadla onlarca yıldır birlikte çalışan ve tasarımlarının kaderinden endişe eden Mademoiselle Renée , Tunuslu ustaya bir teklifte bulundu: Birkaç tasarım seçip kendi tarzında yeniden üretebilirdi.

Ancak daha da önemlisi, Balenciaga'nın tasarım ustalığına saygı duymaktı. Giysileri kendi zevkine göre değiştirmek yerine, olduğu gibi korumayı tercih etti ve bunda bir koleksiyoncu olarak kendi misyonunun da farkındaydı.

"Azzedine Alaïa, ölümünden birkaç ay önce, moda tarihinin önemi konusunda kendisinde bir farkındalık uyandıran o anı özlemle anmıştı. Başlangıçta kısıtlı, ancak kariyeri ilerledikçe giderek daha erişilebilir olan imkânlarına rağmen, Alaïa kısa sürede her şeyi korumaya hevesli bir koleksiyoncuya dönüştü," diyor moda tarihçisi ve Vakfın yöneticisi Olivier Saillard.

La Galerie Dior'da Dior kreasyonları sergisi Lisans: Lila Louisa / Shutterstock

Modanın ve tarihinin koruyucusu olarak, sık sık müzayedelere katılarak en iştah açıcı parçaları kaptı ve şu anda yaklaşık 600 parçaya ulaşan arşivini sürekli genişletti. Tasarımcıların eserlerini unutulmaktan korurken, modaya da aynı özveriyle yaklaştı, zamana ayak uydurdu ve çağdaş tasarımcıların eserlerini topladı.

Saillard, "Alaïa, birçok yönden ve beklenenden daha sık, isimleri ve kostümleri yıkımdan ve unutulmaktan kurtardı" diye ekledi.

Alaïa, 2017 yılında 82 yaşında Paris'te öldü.