Avrupa'nın en güzel tren yollarından biri olan bu hat, yolcularına olağanüstü bir doğa manzarası sunuyor.

Oslo'dan Bergen'e tren yolculuğu, yalnızca Norveç'in en büyük iki şehri arasında bir yolculuk değil, aynı zamanda Eski Kıta'nın en muhteşem demiryolu hatlarından biridir. Ünlü Bergen Hattı, İskandinavya'nın kalbinden geçerek dağlık alanlar, pitoresk vadiler, ormanlar ve göllerden geçerek yolcularına eşsiz bir doğa harikası sunar.

Oslo'dan Bergen'e yedi saatlik tren yolculuğu eşsiz bir deneyim. Bu yolculuğun Avrupa'nın en güzel, hatta belki de en güzel demiryolu hatlarından biri olarak kabul edilmesinin bir sebebi var. Bu hattın inşası 1875 yılında başladı ve 34 yıl sürdü. Hattın inşası için 15.000 işçi gerekti. 182 tünelin tamamı elle kazıldı. Dönemin Norveç Kralı VII. Haakon, bu güzergahı "mühendislik şaheseri" olarak nitelendirdi.

Avrupa'nın en güzel demiryolu rotalarından biri Norveç'te / Fotoğraf: Unsplash, Hongbin

Oslo'dan ayrıldıktan sonra, kentsel yayılmayı geride bırakarak, giderek daha vahşi ve nefes kesici manzaralara dalıyoruz. Başkentin ötesinde, sakin göller ve engebeli tepelerle bezeli yoğun ormanlar uzanıyor. Tren, büyüleyici Norveç köylerinden geçerek yolcularını dağ manzaraları ve yamaçlarını süsleyen ahşap kulübeleriyle ünlü bir vadi olan Hallingdal bölgesinden geçiriyor. Rotanın ortasında, hem kış hem de yaz yürüyüşü noktası olarak bilinen popüler bir tatil beldesi olan Geilo yer alıyor.

Rotanın en etkileyici kısmı, Eski Kıta'nın en büyük tundra kaplı dağ platosu olan Hardangervidda'dan geçen yoldur. Yazın bile sıklıkla karla kaplı, engebeli araziler gözlerimizin önünde açılacaktır. Rotanın en yüksek noktası, deniz seviyesinden 1.200 metreden yüksekte bulunan Finse İstasyonu'dur. Kasaba, George Lucas'ın 1979'da ikonik "Yıldız Savaşları" filminin sahnelerini çektiği yer olarak ünlüdür. Finse'e karayoluyla erişim yoktur; yalnızca tren veya bisikletle ulaşılabilir, bu da onu daha da eşsiz kılar.

Tren daha sonra batı kıyısına doğru alçalmaya başlar. Engebeli araziler yerini yemyeşil bitki örtüsüne, yüksek uçurumlardan akan şelalelere ve pastoral vadilere bırakır. Yolcular, neredeyse Arktik vahşi doğasından, yemyeşil bitki örtüsü ve sulak alanlarıyla fiyort benzeri bir kıyı şeridine uzanan muhteşem manzara değişimleriyle karşılaşırlar. Son istasyona ulaşmadan önce tren bir dizi tünel, köprü ve pitoresk virajlardan geçer.

Bergen , bu yolculuğun mükemmel bir doruk noktasıdır. 1979'da UNESCO Dünya Mirası Alanı olarak belirlenen bir dizi Hansa ticari binasına ev sahipliği yapan ünlü Bryggen semtine yakındır. Şehrin dört bir yanını rengarenk evler sarar ve sokaklar duvar resimleri, grafitiler ve diğer sokak sanatı türleriyle doludur. Şehir merkezinde, limanın hemen yanında, Orta Çağ'a kadar uzanan bir geçmişe sahip efsanevi balık pazarı yer alır. Şehir panoraması, asırlık bir teleferikle ulaşılabilen Fløyen tepesinden hayranlık uyandırıcıdır.