Kahvenin daha önce bilinmeyen bir faydası ortaya çıktı.

Kahve, dünyada en çok tüketilen içeceklerden biri olmasının yanı sıra, birçok insan için günlük rutinlerinin vazgeçilmez bir parçası. Çok sayıda çalışma, vücudumuz üzerindeki hem olumlu hem de olumsuz etkilerini kanıtladı, ancak şimdi yeni bir çalışma, faydalarına dair sonuçları biraz daha belirginleştiriyor.

DECAF çalışmasına, Amerika Birleşik Devletleri, Avustralya ve Kanada'daki beş farklı hastaneden, çok hızlı ve düzensiz kalp atışı olan atriyal fibrilasyondan muzdarip hastalar dahil edildi. Çalışma, günde bir fincan kahve içmenin, kahve ve kafeinli ürünlerden uzak durmaya kıyasla atriyal fibrilasyon veya atriyal flutter tekrarlama riskinin daha düşük olduğu sonucuna vardı.

Günde bir fincan kahve içmenin etkileri

Bu klinik araştırmaya, o dönemde veya son 5 yıl içinde kahve tüketen, atriyal fibrilasyon öyküsü olan ve atriyal flutter veya kalıcı atriyal fibrilasyon geçiren ve belirli tipte aritmileri olan kişilerde normal kalp ritmini geri kazandıran bir işlem olan elektriksel kardiyoversiyona tabi tutulması planlanan 200 yetişkin katıldı.

Kaliforniya Üniversitesi - San Francisco ve Adelaide Üniversitesi araştırmacıları tarafından yürütülen çalışmada, bir grup hastaya günde en az bir fincan kafeinli kahve içmeleri söylenirken, diğer gruba hem kafeinli hem de kafeinsiz kahveden ve ayrıca kafein içeren diğer ürünlerden tamamen uzak durmaları söylendi.

Kafein geleneksel olarak proaritmik olarak kabul edilir, yani kalp aritmilerine neden olur veya kötüleştirir. Hatta hastalar sıklıkla kafeini atriyal fibrilasyon ataklarının sık görülen bir tetikleyicisi olarak belirtir ve doktorlar atriyal fibrilasyonun etkilerini en aza indirmek için kahve tüketimini azaltmayı önermeye devam eder. Ancak, çalışmanın birincil analizinde, " atriyal fibrilasyon veya atriyal flutter tekrarlama riski , kahve tüketen grupta (%47) kahveyi bırakma grubuna (%64) göre daha düşüktü ve bu da %39 daha düşük bir tekrarlama riskiyle sonuçlandı" deniyor, JAMA Network'te yayınlanan ve 9 Kasım'da Amerikan Kalp Derneği Bilimsel Oturumları'nda sunulan çalışmada.