Aralıklı oruç obez kişilerde hafızayı ve dikkati artırıyor

Alternatif gün aralıklı oruç (ADA), etkili bir kilo verme stratejisi olmanın ötesinde, beyin sağlığını korumak için önemli bir araç haline gelebilir. Bu , Malaga Biyomedikal Araştırma Enstitüsü'nden (IBIMA BIONAND Platformu) araştırmacıların önderlik ettiği bir çalışmayla gösterilmiştir.

' Gut ' dergisinde yayımlanan araştırma, normal beslenme günleriyle ciddi kalori kısıtlaması yapılan günlerin dönüşümlü olarak uygulandığı bir beslenme düzeninin, yalnızca vücut yağını azaltmakla kalmayıp, aynı zamanda obez kişilerde hafıza, dikkatin sürdürülmesi ve engelleyici kontrol gibi bilişsel işlevleri de önemli ölçüde iyileştirdiğini gösteriyor.

Obezite, dünyanın önde gelen halk sağlığı endişelerinden biridir. Tip 2 diyabet ve hipertansiyon gibi hastalıklarla bilinen ilişkisine ek olarak, birkaç çalışma, erken bilişsel gerileme de dahil olmak üzere beyin fonksiyonu üzerindeki etkisini göstermiştir.

Şimdiye kadar birçok diyet stratejisi kilo yönetimine odaklanmıştı, ancak çok azı metabolik ve nörolojik etkileri aynı anda ele almıştı. Bu yeni çalışma, belirli bir diyet düzeninin her iki hedefe ulaşmak için bağırsak-beyin eksenini nasıl hedefleyebileceğine dair sağlam kanıtlar sunuyor.

Üç aylık klinik araştırmaya 96 obez yetişkin katıldı ve katılımcılar rastgele üç gruba ayrıldı: Bir grup düşük kalorili Akdeniz diyeti uyguluyor, bir grup ketojenik diyet uyguluyor ve üçüncü grup ise dönüşümlü günlerde aralıklı oruç tutuyordu.

Tüm katılımcılar müdahaleden önce ve sonra nöropsikolojik testler kullanılarak değerlendirildi ve kandaki inflamasyon belirteçleri ve bağırsak mikrobiyotalarının bileşimi de analiz edildi. ADA grubunda, kanlarından türetilen mikroglial hücrelerle ve mikrobiyotalarının hayvan modellerine nakledilmesiyle in vitro çalışmalar da yürütüldü.

Her üç grup da benzer kilo kaybına (yaklaşık %7) ulaşmış olsa da, en büyük bilişsel faydalar aralıklı oruç grubunda görüldü. Bu grup, çalışma belleği, işlem hızı ve yönetici kontrol testlerinde daha fazla gelişme gösterdi.

Buna paralel olarak, ferritin ve MCP-1 gibi proinflamatuar belirteçlerde önemli bir azalma ve bağırsak mikrobiyotasında derin bir yeniden şekillenme tespit edildi: bütirat gibi yararlı yağ asitleri üreten mikroorganizmaların sayısı artarken, kronik inflamasyon ve nörotoksisite ile ilişkili olanların sayısı azaldı.

Ayrıca, fareler üzerinde yapılan deneyler, ADA uygulayan katılımcıların mikrobiyotasının beyin bağışıklık fonksiyonunu iyileştirdiğini, "temizleyici" mikrogliaları aktive ettiğini ve obeziteyle ilişkili nöroinflamasyonu azalttığını doğruladı.

"Bu bulgular paradigmayı değiştiriyor: Önemli olan sadece ne yediğimiz değil, ne zaman yediğimiz. İki diyet aynı kilo kaybını sağlayabilir, ancak beyin üzerinde çok farklı etkilere sahip olabilir," diye vurguluyor araştırmanın eş lideri Francisco J. Tinahones .

" ADA, bağırsaktan doğrudan beynin bağışıklık sistemine etki eden kimyasal sinyaller üretir ," diye ekliyor çalışmanın eş baş yazarı Virginia Mela. "Ve bunu, takviyeler, ilaçlar veya egzotik yiyecekler olmadan erişilebilir bir şekilde yapıyor," diye sonuca varıyor çalışmanın lideri olan Isabel Moreno-Indias.

Bu çalışma, prediyabet, metabolik sendrom veya yaşlı yetişkinler gibi bilişsel gerileme açısından yüksek risk taşıyan popülasyonlara odaklanan gelecekteki klinik araştırmalar için temel oluşturmaktadır. IBIMA BIONAND Platform ekibi, ADA'yı her bireyin mikrobiyotasına dayalı kişiselleştirilmiş önerilerle entegre ederek beyin için hassas beslenme programları geliştirmek için halihazırda çalışmaktadır.

Araştırmacılar, terapatik uygulamalarının yanı sıra, tıbbi gözetim altında olmak kaydıyla, gün aşırı aralıklı orucun günlük bilişsel performansı iyileştirme stratejisi olarak da uygulanabileceğini öne sürüyorlar.