İran, Meksika'daki İsrail büyükelçisine yönelik komplo iddialarını reddetti

İran ve İsrail arasındaki diplomatik gerilim, bu kez tartışmanın merkezinde Meksika'nın yer almasıyla yeniden alevlendi. İran Dışişleri Bakanlığı, Axios web sitesinde yayınlanan ve İslam Devrim Muhafızları Ordusu'nun elit kolu olan Kudüs Gücü'nün , İsrail'in Meksika Büyükelçisi Einat Kranz Neiger'e suikast düzenlemeyi planladığına dair haberleri kesin bir dille yalanladı.

Sözcü Esmaeil Baqaei , Tahran'daki haftalık basın toplantısında, "Bu iddiayı son derece gülünç ve absürt buluyoruz" diyerek sert bir dil kullandı. Diplomata göre, suçlama , "İran'ın diğer ülkelerle, özellikle de Meksika gibi Latin Amerika ülkeleriyle olan dostane ilişkilerini yok etme" stratejisinin bir parçası.

Baqaei, İsrail'in İran'ı yurtdışındaki Yahudi çıkarlarına yönelik saldırılar planlamakla suçlamasının ilk sefer olmadığını belirtti. İsrail hükümeti, 2024 yılında Tahran'ı Avustralya'daki Yahudi hedeflerine yönelik saldırıların arkasında olmakla suçlamış ve bu da Canberra'nın İran İslam Cumhuriyeti ile diplomatik ilişkilerini kesmesine yol açmıştı.

Sözcü, "Aynı strateji Meksika'ya da uygulandı," diyerek, söylemin İran ile potansiyel müttefikleri arasında güvensizlik yaratmayı amaçladığını öne sürdü. Yetkiliye göre, bu tesadüfi bir durum değil , Orta Doğu'daki gerginlikler nedeniyle ülkesini siyasi olarak izole etmeye çalışan küresel bir kampanyanın parçası.

Meksika hükümeti , Dışişleri Bakanlığı ve Güvenlik ve Vatandaş Koruma Bakanlığı aracılığıyla geçen Cumartesi günü ortak bir açıklama yayınladı. Açıklamada, "İsrail büyükelçisine yönelik herhangi bir komplo hakkında bilgi bulunmadığı" ve herhangi bir yabancı kuruluşun olaya karıştığının doğrulanmadığı belirtildi.

Meksika'nın tepkisi, tarihsel olarak birbirine düşman iki güç arasında diplomatik tarafsızlığı koruma girişimi olarak yorumlandı. Meksika, çeşitli uluslararası forumlarda müdahale etmeme tavrını ve Orta Doğu'da diyalog ve barış çağrısını yineledi.

Baqaei'ye göre İsrail, son aylarda Filistin'le dayanışma gösteren ve Gazze'deki soykırıma karşı aktif protestolar düzenleyen Meksika halkından "intikam almak" için Meksika'yı bu suçlamanın hedefi olarak seçti.

Meksiko ve Guadalajara gibi şehirlerde binlerce gösterici, Filistin halkını desteklemek ve İsrail askeri eylemlerini kınamak için yürüyüşlere katıldı. Tahran için bu aleni hareketler, İsrail tarafından sembolik bir tehdit olarak yorumlanıyor ve komplo söylemi, bu halk desteğini itibarsızlaştırma girişimi olarak görülüyor.

Tartışma, bilgi savaşının İran ve İsrail arasındaki çatışmanın yeni bir cephesi haline geldiğini yansıtıyor. Her iki taraf da birbirini terörizm ve medya manipülasyonuyla suçlarken, uluslararası platformlar doğrulanmamış haberleri güçlendirerek küresel güvensizliği körüklüyor.

BM ve uluslararası gözlemciler açısından bu vaka, aşırı kutuplaşma ortamında diplomatik ilişkilerin kırılganlığını ortaya koymaktadır. Siyasi baskı aracı olarak kullanılan dezenformasyon, uluslararası iş birliği ve bölgesel istikrar üzerinde gerçek etkilere sahip olabilir.