Porta Romana'nın gizli bahçesi

Bises Tarihsel ve mimari açıdan düşündüğümüzde Milano , büyük masif ahşap kapılarla neredeyse hermetik olarak kapatılmış, taş levhalar ve mermer detaylarla çerçevelenmiş bir sahne fonudur. Bu şehri zarif ve mütevazı kılan on sekizinci yüzyıldan kalma ciddi yapıların, akşamları avizeler açıldığında ve freskler ve grisayller belirdiğinde veya sabahları kapıcı hizmetleri aktif olduğunda ve sütunlu koridorlar, localar, heykeller ve bahçeler belirdiğinde göze çarpan beklenmedik gizli güzellikleri sakladığını biliyoruz. Kontlar ve markizler döneminde, hektarlarca çimenlik ve koruluklara sahip bu saraylar, "teleskop"un, yani gözün kapısından, kaybolma noktası olmayan sonsuz gibi görünen büyük parka doğru manzarayı açmasına rehberlik eden perspektifin mükemmelliğini izliyordu.

Ve tam da ünlü Arcadia Bahçesi'nin "teleskopu" bir anlaşmazlığın merkezindeydi, Corso di Porta Romana 76'dayız. Başlangıçta tarihi Palazzo Pertusati burada bulunuyordu, baloların, resepsiyonların düzenlendiği ve 1704'te kurulan Arcadia Akademisi'nin bir parçası olan edebiyatçıların buluşma yeriydi. Bahçesi Piazza Cardinal Ferrari'ye kadar uzanıyordu, ancak yirminci yüzyılın başında aile tarafından çok şey satıldı ve mimar Giuseppe de Finetti tarafından Casa della Meridiana inşa edildi. 1943 yılındaki bombalamalar sırasında Palazzo Pertusati onarılamaz şekilde hasar gördü, ana kat ve eski kütüphane kayboldu ve geriye sadece hafızası silinmiş bir bina kaldı. Böylece savaş sonrası ilk yıllarda, muhalefet ve ekonomik çıkarlar ortasında, modern yapıların perdesi arasına alınmış olan Arcadia Bahçesi'ni kurtarma vaadiyle yıkıldı. Bunların arasında, şehrin bu görkemli ve gizli yeşil akciğerine bakan geniş balkonlara sahip üst üste binen villaları yeniden yaratma fikriyle, dönemin mimarlarından Giulio Minoletti tarafından tasarlanan sekiz katlı bir bina da yer alıyor.