Uzun yaşam uzmanına göre 'yaşlı insan kokusu' basit günlük yiyeceklerle tedavi edilebilir

'Yaşlı insan kokusu' yıkanarak yok edilemeyen çok gerçek bir kokudur; ancak uzun yaşam uzmanı, yaygın bir süper besinin yaşlanan yetişkinlerin tekrar taze kokmasına yardımcı olabileceğini söylüyor.

Birçok kişinin anında tanıdığı bir koku: küflü, yağlı ve garip bir şekilde ekşi. Ancak, yaşlılar arasında bu tanıdık kokunun kötü hijyenle hiçbir ilgisi yok.

Bilim insanları, 'yaşlı insan kokusu'nun yaşla birlikte gelişen gerçek bir kimyasal süreç olduğunu keşfettiler.

Ancak Oxford Healthspan'ın kurucusu Leslie Kenny, DailyMail.com'a yaptığı açıklamada, haftada dört defaya kadar mantar yemenin bu hastalığı ortadan kaldırmaya yardımcı olabileceğini söyledi.

Bu belirgin koku, cildin doğal yağlarında bulunan sebum adı verilen omega-7 yağ asitlerinin oksidasyon yoluyla parçalanmasıyla oluşan 2-nonenal adı verilen bir bileşikten kaynaklanır.

İnsanlar yaşlandıkça vücutları, normalde cilt lipitlerinin bozulmasını önleyen antioksidanları daha az üretmeye başlar.

Aynı zamanda cilt hücrelerinin yenilenmesi yavaşlar ve 2-nonenal adlı bir kimyasal bileşiğin birikmesine ve orada kalmasına olanak tanır.

Bu olgu ilk olarak 2010 yılında Japonya'da yapılan bir çalışmayla belgelendi. Bu çalışmada, 2-nonenal'in cinsiyet veya bakım alışkanlıklarından bağımsız olarak yalnızca 40 yaş üstü bireylerde mevcut olduğu ortaya konuldu.

Uzun yaşam alanında girişimci olan Kenny, "Bu, belirgin 'yaşlı insan kokusunun' hayatın ilerleyen dönemlerinde geliştiğini gösteren ilk çalışmaydı" dedi.

'Bu, yağların 'paslanmasına' benziyor,' diye devam etti Kenny. 'Ve sorun, yaşlı yetişkinlerin cilt hücrelerini genç insanlar kadar hızlı yenilememeleri gerçeğiyle daha da kötüleşiyor. Bu, 'paslı' cildin birikmesi ve daha da güçlü bir koku yayması anlamına geliyor.'

Koku genellikle cilde, giysilere ve yatak takımlarına yerleşir ve en sıkı banyo veya bakım rutinleri bile onu tamamen yok edemez.

Ancak mantarlar umut verici bir çözüm sunabilir. İçlerinde bulunan iki nadir bileşik, ergothioneine ve spermidine, 2-nonenal oluşumuyla mücadele etmek için vücudun içinden çalışır.

Kenny, 'Mantarlar bu kokuyla mücadelede mükemmel bir besindir' dedi.

Dengeli bir beslenmenin parçası olarak haftada üç ila dört kez düzenli olarak tüketilmesini öneriyor.

Ergothioneine, cilt yağlarının 2-nonenal'e parçalanmasını önleyen doğal bir amino asit ve güçlü bir antioksidandır.

İnsan vücudu ergothioneine üretemez. Sadece mantarlarda, özellikle shiitake, istiridye ve champignon türlerinde yüksek seviyelerde bulunur.

Bu arada spermidin, eski ve hasarlı hücrelerin parçalanıp yenileriyle değiştirilmesi süreci olan otofajiyi teşvik eder.

Kenny, 'Mantar, baklagiller, bezelye ve soya gibi spermidin açısından zengin bitkileri düzenli olarak tüketmek de otofajiyi aktive edebilir' diye açıklıyor.

Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Dergisi'nde yayınlanan bir klinik çalışmada, 50 ila 79 yaşları arasındaki 80 yetişkine dört hafta boyunca günlük dozlarda champignon mantarı özü verildi.

Katılımcılar günlük 0, 50 mg, 500 mg veya 1.000 mg alan dört gruba ayrıldı. Sonuçlar, özellikle en yüksek dozaj grubunda, halitozis (kötü nefes), vücut kokusu ve yastık kokusunda doza bağlı net iyileşmeler gösterdi.

Devamını oku

Önemlisi, mantarın düzenli olarak tüketilmesinin herhangi bir yan etkiye yol açmadığıdır.

Araştırmacılar raporlarında, 'Şampiyon mantarı özütü, vücuttaki toksik koku bileşiklerinin üretimini doğrudan engelliyor' ifadelerini kullandı.

Mantar özütü ayrıca bağırsaklarda kötü kokuya neden olduğu bilinen amonyak ve metil merkaptan seviyelerini de düşürdü.

Laboratuvar testleri, bu maddenin kükürt bazlı yan ürünlerin kokusuz formlara parçalanmasına yardımcı olduğunu ve kokuyu etkili bir şekilde nötralize ettiğini gösterdi.

Finlandiya'daki Turku Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, Gıda Kimyası dergisinde yayınlanan bir başka çalışmada, yabani İskandinav mantarlarındaki doğal koku bileşiklerini analiz ettiler.

Yaşla birlikte gelişen vücut kokusuyla bağlantılı olan (E)-2-nonenal gibi kimyasallar buldular.

Araştırmacılar ayrıca mantarların, kokuya neden olan deri süreçlerini bloke edebilecek maddeler içerdiğini keşfettiler.

Çalışmanın yazarları, 'Mantarlardaki lezzet bileşenleri, insan derisinde 2-nonenal'e parçalanan aynı yağ asidi olan linoleik asitten kaynaklanmaktadır' diye açıkladı. 'Bu yenilebilir mantarlar, bu bozunma sürecini düzenlemek için doğal yollar içeriyor.'

Antioksidan içeriği bakımından en yüksek olanlar shiitake ve istiridye mantarları iken, süpermarketlerde yaygın olarak bulunan champignon mantarları daha hafif ve klinik olarak test edilmiş bir seçenek sunuyor.

Daha iyi beslenme sayesinde lupus ve romatoid artrit semptomlarını tersine çevirdiğini iddia eden Kenny, sık sık mantar yiyor.

'Ben mantar takviyesi almıyorum,' dedi. 'Ama omletlerde, sotelerde, çorbalarda ve Japon yumurtalı muhallebilerde yemeyi seviyorum.'

Mantarların sadece vücut kokusuna değil, daha fazlasına da faydası olduğunu vurguladı.

Kenny, 'Kanser ilerlemesini yavaşlattıkları, kan basıncını düşürdükleri, insülin direncini iyileştirdikleri, beyni korudukları ve kemikleri güçlendirdikleri gösterildi' dedi.

Ancak yine de çoğu kişi, uzmanların yetersiz bulduğu parfüm veya sabun çözümlerine yöneliyor.

'Daha fazla banyo yaparak ondan kurtulamazsın,' diye uyardı Kenny. 'Lipid yağları cildin derinliklerindedir ve parçalanmaları kolay değildir. Parfüm sadece üstte katmanlar oluşturur ve daha küflü kokmasına neden olur.'

Ona göre mantarlar sadece önleyici değil, aynı zamanda tedavi edicidir.

Sağlık uzmanı, 'Perimenopoz ve menopoz dönemlerinden geçerken, mantar gibi ergotiyonin açısından zengin besinleri beslenmemize dahil etmeye çalışmak istiyoruz' diye açıkladı.

'Yaşlıysanız ve kokudan kurtulmak istiyorsanız, mantarlar harika bir seçimdir çünkü hücre yenilenmesini hızlandırmaya yardımcı olan spermidin içerirler' diye ekledi.