Gençler arasında bıçaklı saldırılar: Sosyal ağlar, grup etkileri... Uzmanlar anlamaya çalışıyor

Şubat ayında hükümet, okullarda kesici alet ihbarlarının bir önceki yıla göre %15 arttığını belirtti. Bu belayla mücadele etmek için, bu sonbahardan itibaren tüm okullarda ruh sağlığı sorunlarının tespiti için bir "protokol" uygulanması çağrısında bulundu; ancak yeni kaynak ayrılmadı. Polis, aylardır ortaokul ve liselerin dışında rastgele çanta aramaları yapıyor. Bu aramalardan biri sırasında, 14 yaşında bir çocuk Haziran ayında bir müdürü öldürdü.
16 yaşındaki Naël için sorunlar genellikle internette başlıyor. "İki mahalle YouTube'da çatışıyor ve birbirlerine laf atıyor." Gerçek hayatta karşılaştıklarında ise "falanca dayak yiyor", arkadaşlarını arıyor ve "işler çığırından çıkıyor" diye açıklıyor. Ona göre bıçak sahibi olmak aynı zamanda bir "grup etkisi"nin de sonucu: Vitry-sur-Seine'li genç, erkeksi bir kültüre atıfta bulunarak "Bıçak sahibi olduğunuzu göstermek için" diyor. Özellikle de bıçak edinmek çok kolaylaştığından beri: TikTok veya başka bir sosyal ağda birkaç tıklamayla, yaş doğrulaması olmadan birkaç düzine avroya ölümcül bıçaklar satan çevrimiçi mağazalara erişebiliyorsunuz.
Naël, dövüş karşıtı dernekler tarafından düzenlenen bir futbol maçının kenarında "Ayrıca göz yaşartıcı gaz, çekiç, elektroşok cihazı da var..." diye sıralıyor. Genç, 22 yaşındaki kuzeninin "Orly'de bir kavga sırasında" "bıçaklanması" olayından bizzat etkilenmiş. Gözlemcilerin (ebeveynler, öğretmenler vb.) açıkladığı gibi, gençler tehdit altında hissettikleri için bıçak taşımayı haklı çıkarıyorlar. Gençlere "kendilerini savunmanın başka yolları" olduğunu öğretmeye çalışan bir eğitimci olan Almamy Kanouté'ye göre bu bir kısır döngü.
Dövüş karşıtı dernek Restart Up'tan Boro Doucouré, bu olguyu birkaç faktöre bağlıyor: Bunalmış ebeveynlerin yanı sıra "bıçağın şiirinde olduğumuz bir müzik olan drill" gibi rap akımlarının etkisi de. "Bazı ebeveynler çocuklarına sıkılmasınlar diye cep telefonu veriyor ve gençler sosyal medyada kayboluyorlar" diye ekliyor ve ekliyor: "Görüntüler, şiddet" içinde kayboluyorlar ve bunlar "bilinçaltlarında önemsizleşiyor."
Psikiyatrist Xavier Pommereau da "dijital teknolojiye, aşırı şiddet içeren video oyunlarına, gerçeklik ile hayal gücü arasındaki tamamen kaynaşmış ilişkiye" dikkat çekerek, "başkalarını öldürmenin sıradan bir şey haline geldiği" izlenimini veriyor. Bu görüşe, empatinin kaybolduğunu savunan meslektaşı Serge Hefez de katılıyor. Hefez, "gençler arasındaki şiddetin artışını toplum genelindeki gerginliklere ve gelecek kaygısına" bağlıyor.
"Her şey, önceki nesilden daha kötü bir hayat yaşayacaklarını gösteriyor," diyor Serge Hefez. Fransa, etkilenen tek ülke değil. Birleşik Krallık'ta Başbakan Keir Starmer, küçükleri içeren bıçaklı saldırılardaki artışın ardından "ulusal bir kriz" yaşandığını söyledi. Serge Hefez, "Gençlerin giderek artan şiddet içerikli içeriklerle karşı karşıya kaldıklarında kendi başlarına daha az vakit geçirmeleri için ekranlarla ilgili gerçek bir önleme çalışması yapılması acilen gerekiyor," diye düşünüyor. "Ayrıca okulları sivil toplum örgütlerine ve derneklere daha fazla açmamız gerekiyor," diye ekliyor.
SudOuest