Film gösterime giriyor. "Ebedi": Hırs ve sembolizmle dolu bir aşk hikayesi

Dünyanın çökmesini önlemek için tıkanması gereken bir okyanus fay hattı. Bir bilim insanı uçuruma yuvarlanırken, yüzey çöküyor - özellikle de duygular! Danimarkalı yönetmen Ulaa Salim'in ikinci uzun metrajlı filmi Eternal , uzaktan bakıldığında iklim değişikliği beklentisinin bir öyküsünü andırıyor: ekolojik aciliyet karşısında, kontrolden çıkmış ve kaygı uyandıran, günümüz için bir masal arayan, artık kodlanmış çağdaş bilimkurgu alt türü.

Ancak su altındaki jeolojik bir yara olan fay, gerçek ve yoğun simgesinin perspektifinden ele alınıyor. Görsel gösterge -karanlık, nemli, nüfuz edilebilir bir karasal yarık- ekolojik olmaktan çok psikanalitik bir anlamla yüklü: ayrılık, eksiklik, dişillik, cinsellik. Film daha sonra jeofiziksel bir alandan zihinsel bir alana, yutulma noktasına doğru kayıyor.

Bu, iklimsel kıyametin ağırlaştırılmış duygusal uçuruma tercümesidir. Bu imgelem aşırı anlam yüklüdür: dünyevi uçurum neredeyse rahim gibi, bu çürümüş çift gibi çözülen dünyanın matrisi haline gelir. Ulaa Salim, metafizik bir gerilim yaratmak yerine, su altı derinliklerinin kusurunun sembolizminde boğulur. Ana karakter, bu uçuruma dalarak dünyayı kurtarmaktan çok, kendisiyle, kopmuş bir ilişkiyle, sıvılaşmış bir duygusal hafızayla yüzleşmeyi amaçlar.

Umut vadeden başlangıcıyla, türleri ve anlatımları harmanlayarak dönemi daha iyi sorgulayacak bir film ummuştuk. Ancak buradaki bilimkurgu, kararsızlık içinde yüzen, tembel ve muğlak bir aşk dramasının yalnızca bir fonu, saf bir bahanesi. Efektlerin ağırlığı altında kalan sahneleme ise, bazen kendini ağırlıksızlığa terk ediyormuş gibi görünüyor.

Ulaa Salim'in Eternal filmi, 30 Temmuz Çarşamba günü sinemalarda. Süre: 1 saat 42 dakika.