Sovyet dönemi uzay aracı, yörüngede yarım yüzyıl geçirdikten sonra Dünya'ya düştü

Rus uzay ajansı Roscosmos'a göre, Venüs'e fırlatılışı başarısızlıkla sonuçlanan Kosmos 482, cumartesi günü Endonezya'nın Cakarta kentinin batısında Hint Okyanusu'na düştü. Uluslararası basın, Dünya'ya dönüşün "insanlığın uzaydaki ilk adımlarına" tanıklık ettiğini belirtiyor.
Belçika radyo ve televizyon istasyonu RTBF , "Çarpmanın yeri tahmin edilebilir değildi ve hatta Belçika bile olasılıklar arasındaydı" diye vurguluyor.
Sovyet dönemine ait bir uzay aracı, Venüs'e başarısız fırlatılışından yarım asırdan fazla bir süre sonra, 10 Mayıs Cumartesi günü Dünya'ya düştü. Uzayda 53 yıl geçirdikten sonra, Kosmos 482 Rus Uzay Ajansı Roscosmos'a göre, Endonezya'nın başkenti Cakarta'nın batısında Hint Okyanusu'na düştü. New York Times , Dünya'ya dönüşün "insanlığın uzaydaki ilk adımlarının bir kanıtı" olduğunu belirtiyor.
Amerikan gazetesinin tahminine göre, "Venüs'ün yüzeyine inmek üzere tasarlanan araç, düşüşü sırasında sağlam kalmış olabilir." BBC'nin açıklamasına göre, uzay aracının iniş kapsülü, Dünya'nın ikiz gezegeninin atmosferindeki aşırı sıcaklık ve basınca dayanacak şekilde tasarlanmıştı ; bunun için de sağlam bir ısı kalkanı ve özellikle güçlü bir yapı gerekiyordu .
Uzman site Space.com'un aktardığına göre , "Uzay çöplerinin çoğu, Dünya atmosferine girdiğinde tutuşarak parçalanıyor ve gerçek anlamda yapay meteor yağmurları yaratıyor."
ABD Uzay Komutanlığı her ay onlarca atmosfere girişi takip ediyor. Kosmos 482'yi farklı kılan ve yetkililerin ve özel gözlemcilerin özel ilgisini haklı çıkaran şey, aracın sağlamlığı göz önüne alındığında, atmosfere yeniden girişten sağ çıkma şansının daha yüksek olmasıydı.
Space.com'un belirttiğine göre, "Bu düşüşlerden kaynaklanan yaralanma veya mal hasarı riski çok düşük, çünkü molozların çoğu havada yanıyor ve kalan parçalar genellikle okyanusa veya ıssız alanlara düşüyor." Ancak atmosfere yeniden girişlerin sayısı arttıkça, kaza olasılığı da artıyor.”
Uzay tarihçisi Asif Siddiqi, New York Times'a yaptığı açıklamada, "1950'lerde, 60'larda ve 70'lerde fırlatılan çok sayıda nesne var" dedi . “Bazen müzenin başımızın üstünde var olduğunu hatırlıyoruz… Parçalarından biri üzerimize düştüğünde.”
Courrier International