Latin Amerika'da sağlık harcamaları 2050'ye kadar üç katına çıkacak; en fazla büyüme kaydeden ülkeler arasında Kolombiya yer alıyor.

Johns Hopkins Bloomberg Halk Sağlığı Okulu araştırmacılarının Inter-American Development Bank (IDB) iş birliğiyle hazırladığı teknik raporda, Latin Amerika ve Karayipler (LAC) ülkelerinin önümüzdeki yıllarda sağlık harcamalarında önemli bir artışla karşı karşıya kalacağı uyarısı yapılıyor.

'Latin Amerika ve Karayipler'de Gelecekteki Sağlık Harcamaları: Sağlık Harcaması Projeksiyonları ve Senaryo Analizi' başlıklı belgeye göre, 2018/2019 ile 2050 yılları arasında kişi başına düşen sağlık harcamaları Latin Amerika'da 2,75 kat, Karayipler'de ise 4,7 kat artacak.

Araştırmacılara göre bu olgu, üç temel faktörün yol açtığı "mükemmel fırtına"nın sonucudur: nüfusun hızla yaşlanması, kronik bulaşıcı olmayan hastalıkların yayılması ve sağlık sektöründeki teknolojik yenilikler. Raporda, "Sonuçlarımız, sağlık harcamalarındaki büyümenin ana itici güçlerinin ekonomik büyüme ve teknoloji olduğunu gösteriyor" vurgulanıyor. Bu faktörler, daha az ölçüde de olsa, nüfus artışı ve yaşa göre hastalık yaygınlığındaki değişikliklerle de birleşiyor.

Kişi başına harcamada en fazla artışın görüleceği ülkeler Panama (%373), Peru (%344), Şili (%222) ve Kolombiya (%187) olurken, Karayipler'de en belirgin artışın Dominik Cumhuriyeti (%447) ve Trinidad ve Tobago'da (%257) gerçekleşmesi öngörülüyor.

Araştırmacılar—Krishna D. Rao, Andrés Vecino Ortiz, Tim Roberton, Angélica López Hernández ve Caitlin Noonan—Kolombiya, Peru, Meksika, Arjantin ve Brezilya dahil olmak üzere yedi endeks ülkesinden alınan verilere dayalı bir ekonomik model geliştirdiler ve bu daha sonra bölgenin geri kalanına genelleştirildi. Metodoloji demografik yaşlanma, hastalık yükü, gerçek GSYİH büyümesi ve yeni tıbbi teknolojilerin tanıtımı gibi faktörleri göz önünde bulundurdu.

Yaş grubuna göre, harcama büyümesi en çok yaşlı yetişkinler arasında belirgin olacak. Latin Amerika'da, sağlık harcamalarındaki medyan yıllık büyüme oranları 85 yaş ve üzeri kişiler için %6'nın üzerine çıkarken, 25 yaş altındakiler için yıllık %2'yi geçmeyecek. Raporda, "Bu eğilimler, büyümenin nüfusun yaşlanması ve bu yaş grupları arasında kişi başına düşen harcamanın artmasıyla yönlendirileceğini gösteriyor" denildi.

Hastalık türüne göre harcamaların en çok kanser, dolaşım sistemi hastalıkları ve genitoüriner sistem hastalıkları tarafından yönlendirileceği, bulaşıcı hastalıklar ve anne-yenidoğan hastalıklarına yönelik harcamaların ise çok daha yavaş bir oranda artacağı öngörülüyor.

Rapor, maliyet kısıtlama önlemleri olmadan sağlık harcamalarındaki büyümenin bölgedeki sağlık sistemlerinin mali sürdürülebilirliğini tehlikeye atabileceği sonucuna varıyor. Yazarlar, "Çoğu ülke 2030 yılına kadar Evrensel Sağlık Kapsamı (UHC) endeksini 90'a çıkarma yolunda değil" uyarısında bulunarak, birincil bakımın güçlendirilmesini, maliyet etkin teknolojilerin kullanılmasını ve sağlık teknolojisi değerlendirme ajanslarının kurulmasını bu zorluğun üstesinden gelmek için temel stratejiler olarak öneriyor.

Çevre ve Sağlık Gazetecisi