Casusluk mu yoksa koruma mı? Meksika'nın yeni telekomünikasyon yasasıyla ilgili çatışma

Yeni Telekomünikasyon Yasası'nın onaylanması sert bir siyasi mücadeleyi ateşledi. Muhalefet, Raymundo Riva Palacio gibi analistlerin doğrudan suçlamalarıyla yasayı kitlesel gözetlemenin kapısını açtığı gerekçesiyle eleştirirken, hükümet bu yetkilerin önceden var olduğunu savunuyor.
Vaat ettiği sosyal faydaların ötesinde, yeni Genel Telekomünikasyon ve Yayıncılık Yasası, herhangi bir demokrasinin en hassas alanlarından birine dokunan derin bir siyasi tartışmanın ortasında doğdu: devlet gözetimi korkusu. Yasanın onaylanması, hükümet ve muhalefet güçleri arasında ciddi bir suçlama başlatan bir çatışmayı tetikledi: yasanın vatandaş casusluğu için bir Truva atı olduğu.
Çatışmanın özü, muhalif yasama organlarına göre federal hükümete vatandaşların iletişimlerini yeterli denetim ve denge olmaksızın izleme yetkisi veren belirli maddelerin yorumlanmasında yatmaktadır. Bu endişe Kongre dışındaki eleştirel sesler tarafından daha da güçlendirilmiştir. Örneğin gazeteci Raymundo Riva Palacio, Başkan Claudia Sheinbaum'u yasanın kapsamı hakkında yalan söylemekle doğrudan suçlayarak ve açıkça "O bir casus." diyerek sert davranmıştır.
"Evet, o bir casus": Riva Palacio, Sheinbaum'u Telekomünikasyon Yasası uyarınca yalan söylemekle suçluyor.
Bu ifade muhalefetin söylemini özetliyor: Hükümet, yasal çerçeveyi modernize etme ve egemenliği koruma bahanesiyle aslında medeni özgürlükleri tehdit eden bir gözetleme mimarisi inşa ediyor.
Bu suçlamalar karşısında resmi tutum kararlıydı. Hem Başkan Sheinbaum hem de Dijital Dönüşüm Ajansı başkanı José Merino, söz konusu maddelerin bu yönetimin bir yeniliği olmadığını savundu. Bu yetkilerin zaten 2014 yasasına dahil edildiğini ve bu nedenle yeni bir casusluk mekanizmasının oluşturulmadığını savunuyorlar.
Hükümetin savunması, güvenlik ve gözetlemeyle ilgili statükonun değiştirilmediğini iddia ederek alarmları yatıştırmaya çalışan yasal süreklilik argümanına odaklanıyor. Ancak, bu teknik argüman, uzun süredir devam eden bir güç güvensizliğinin şekillendirdiği kamu algısıyla çelişiyor.
Bu teknik-yasal tartışmanın altında güç ve anlatı için bir mücadele yatıyor. Orijinal haber kaynağının kendisi "medya gücünü" temel bir faktör olarak tanımlıyor. Yabancı propaganda ve toplum medyasının güçlendirilmesiyle ilgili hükümleri olan yeni yasa, bazıları tarafından hükümetin, geleneksel olarak kamuoyu üzerinde muazzam bir etkiye sahip olan büyük medya holdingleri karşısında güç dengesini yeniden sağlama girişimi olarak görülüyor.
Dolayısıyla casusluk tartışması bu daha geniş mücadeleden ayrı tutulamaz. Muhalefet için, hükümetin otoriter eğilimlerinin kanıtıdır. Hükümet için, kurumun çıkarlarını tehdit eden bir yasaya verdiği tepki olabilir.
Güven veya güven eksikliği gerçek savaş alanıdır. Vatandaşlar için geriye kalan soru, belirli bir maddenin tam olarak nasıl yazıldığı değil, çok daha temel bir sorudur: Mevcut hükümete, yasa tarafından kendisine verilen yetkileri kötüye kullanmayacağına güvenilebilir mi? Bu sorunun cevabı, bu tartışmalı reformun mirasını tanımlayacaktır.
La Verdad Yucatán