Endülüs'ten dünyaya: Tarifa'da devrim yaratan 'İspanya'da üretilen' sörf markası

Muhtemelen birden fazla kez "Güney'de Doğdu" sloganlı bir tişört giyen birine rastlamışsınızdır. Genellikle Güney İspanya gibi hayranlık duyulan bir topraklara dayanan ve belli bir aidiyet duygusu taşıyan, ilham verici bir ifade. Tişörtlere , üstlere, çantalara ve hatta şapkalara basılan bu ifade, Sam Newman Clothing müşterilerinin en çok talep ettiği ifadelerden biri. 2014 yılında Sam'in kurucusu ve tasarımcısı olduğu bir sanat yönetmenliği projesinden doğan bir Endülüs markası. Her bir giysiyi titizlikle kendisi tasarlıyor ve geçici trendlere meydan okuyan yüksek kaliteli çağdaş parçalar sunuyor. "Zamansız stile olan bağlılığımız bizi farklı kılıyor," diye açıklıyorlar.

Kökenlerine ilham veren rahat hissiyatı koruyan sağlam ve kendinden emin bir yaklaşımla, kıyafetleri İspanya ve Portekiz'de üretiliyor. Summum'da , kurucusu Pablo Romero ile sıfırdan bir erkek giyim markası yaratmanın zorlukları, sektörde sürdürülebilirliğin önemi ve güneyde sıcaklıklar gölgede 40 santigrat derecenin üzerinde olsa bile, yazın şıklıktan ödün vermeden iyi giyinmenin püf noktaları hakkında sohbet ettik.

- Her şey nasıl başladı?

Her şey 2014 yılında SAM adını verdiğim bir projeyle başladı. Bu, yaratıcı, meraklı ve gerçekçi bir insanı yansıtarak kendi alter egomu yaratmanın bir yoluydu. Başlangıçta, yanımda bir bavulla arkadaşlarıma ve tanıdıklarıma kıyafet satıyordum. Aynı zamanda, Madrid, Barselona ve Sotogrande arasında seyahat ediyor, güzel anılarım olan Palo Alto Market Barcelona veya Madrid'deki Mercado Central de Diseño gibi yükselen markaların bit pazarlarında satış yapıyordum. İki yıl boyunca bunu yaptıktan ve bir adım ileri gitmem gerektiğini hissettikten sonra, özlemini çektiğim ve aynı zamanda bize temel atma ve büyüme üzerine düşünme fırsatları sunan memleketime yerleşmeye karar verdim.

- Firmanızı diğerlerinden ayıran nedir?

Sam'in kişiliği, çizimlerinin yaratıcılığı ve kıyafetlerimize katmaya çalıştığımız farklı konseptler; trendleri takip etmeyen, özgünlüğü ve her şeyden önce kıyafetlerinde zamansızlığı arayan tarzı. Biz geçici olanın hayranı değiliz.

- Yaratıcı süreç nasıl işliyor?

Tarifa'nın herhangi bir köşesi, deniz kenarında bir öğleden sonra yürüyüşü, Marbella'nın eski kentindeki küçük bir meydanda içilen bir kahve... Renkler renk kartelasından gelmiyor; onları her yerde algılıyorum, tıpkı tasarladığımız kıyafetlerin tarzı gibi. Kendimi Sam gibi hissettiğim ve Güney'in bana getirdiği huzur ve dinginlikle bağ kurduğum yerlerde fikirleri özümsüyorum.

- Estetik vizyonunuzu şekillendiren kişisel veya kültürel etkenler nelerdir?

Güney'de tatil, plaj, Güney Fransa'ya geziler, bu tür yerlerde bulabileceğiniz rahat tarz.

- Tasarım, sürdürülebilirlik ve gerçek yaşam tarzı arasında nasıl bir denge kuruyorsunuz?

Ana fikrimiz, gardırobunuzda 8-10 yıl boyunca kalacak ve çocuğunuzla birlikte değiştirebileceğiniz zamansız kıyafetler sunmak! Üretim şeklimizden kullandığımız kumaşlara kadar sürdürülebilirliğe bağlıyız. Geri dönüştürülmüş malzemelerden bahsetmiyoruz ama en başından beri bunları kullanıyoruz.

- Markanın "İspanya'da üretilmiş" olması ne kadar önemli?

Bu, temel ilkelerimizden biri. En başından beri, çok yüksek üretim maliyetleri üstlenmemize rağmen, Sam olarak yerli üretimi tercih ettik; tedarikçilerimiz markanın ve ailenin bir uzantısıdır. Tekstil sektörünü mümkün olduğunca desteklemeye çalışıyoruz, hatta Malaga eyaletindeki küçük fabrikaları bile yeniden canlandırıyoruz.

- Yıllar içinde sizi en çok şaşırtan şey ne oldu?

Uluslararası müşterilerin ilgisini çekmek ve markamıza nasıl değer verdiklerini ve en başından itibaren sadık müşteriler haline geldiklerini görmek. Palo Alto'da (Barselona) tişörtlerimizi satın almaya başlayan ve her yaz bizi ziyaret etmeye devam eden müşterilerimiz var.

- Markanın geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Güvenli ve sürdürülebilir bir şekilde büyüyeceğini hayal ediyorum. Markanın Güney Avrupa'daki tatil beldelerinde ve neden dünya genelinde de olmasın ki?

- En çok satan ürününüz hangisi?

Müşterilerimiz bizi genellikle tişörtlerimiz ve sweatshirtlerimizle tanıyor. Onlar aracılığıyla birçok yaratıcı fikri ifade edebiliyoruz ve bence kıyafetlerimizi oldukça tanınır kılıyorlar; ancak pantolon ve ceketler giderek daha popüler hale geliyor. Başlangıcından beri bizimle olan ikonlarımızdan biri de yıl boyunca sattığımız işçi ceketi. En sevdiğimiz ürün olan gömleği asla terk etmeyeceğiz.

- Markayı tek bir cümle veya sloganla tanımlamanız gerekseydi bu ne olurdu?

Zamansız, Sakin, Tatil, Güney ve Deniz.

1. Keten eşofman altı ve Hawaii gömlekleri tercih edin; bunlar güneyin en sıcak günleri için mükemmeldir.

2. Tarifa'da daha serin bir gece için eşofman altı, belki de bir gömlekle kombinlenebilecek harika bir yardımcı olacaktır.

3. Keten ve pamuğun rahat kesimlerle bir araya getirildiği, unisex bir yaklaşımla üretilen basic giysiler her zaman kurtarıcıdır.

4. Daha rahat bir günlük görünüm için görünümünüzü klasik deri bot ayakkabılar veya espadrillerle tamamlayın.

5. Plajda veya havuzda geçireceğiniz özel bir gün için mayonuzu desenli bir gömlekle kombinleyebilirsiniz.