Ciudad Juárez'de insan ticareti için kullanılan bir tünel keşfedildi

Rafael Pérez Serna Caddesi'ndeki sabahın erken saatlerindeki sessizlik, bir rögar kapağının metalik sesiyle bozuldu. Gözetleme operasyonu kapsamında bölgeye konuşlandırılan Meksika Ordusu ve Ulusal Muhafız askerleri, heybetli Plaza de la Mexicanidad'ın önündeki kanalizasyon sisteminin gölgesinden yaklaşık on kişinin çıkışını izlediler. Bu, daha büyük bir şeyin ilk işaretiydi: Rio Grande'ye doğru gizlice uzanan bir tünel.

Alarm hemen verildi. Meksika Ordusu (Sedena) mensupları belirlenen yere indiklerinde, doğaçlama ama etkili bir yapıyla karşılaştılar: metal bir merdiven, terk edilmiş giysiler, etrafa saçılmış ayakkabılar ve yeraltında kıvrılan bir geçit. Tünel doğrudan El Paso, Teksas'a gitmiyordu, ancak sınır duvarının 28 numaralı kapısının hemen önündeki Rio Grande Nehri'ne ulaşıyordu. Buradan ABD topraklarına yolculuk sadece birkaç adım ötedeydi.

Keşif, federal ve yerel yetkililer arasında endişelere yol açtı. İlk raporlara göre, tünel birkaç düzine metre uzunluğundaydı ve ilkel bir havalandırma sistemine sahipti. Tehlikeli yapısına rağmen, göçmen gruplarının kameralar veya sınır görevlileri tarafından fark edilmeden geçmesine olanak sağlıyordu.

Alan, Meksika Ordusu (Sedena) mensupları, Ulusal Göç Enstitüsü (INM) ajanları ve Uluslararası Sınır ve Su Komisyonu (IBWC) personeli tarafından güvence altına alındı. Ciudad Juárez drenaj sistemine bağlı başka benzer tünellerin varlığından şüphelenildiği için inceleme önümüzdeki günlerde devam edecek.

Bu olgu yeni değil, ancak yeni boyutlar kazandı. İnsan ticareti çeteleri, geçtiğimiz yıl boyunca TikTok gibi sosyal medya platformlarını kullanarak Amerika Birleşik Devletleri'ne yasadışı geçişleri teşvik etti. Binlerce kez izlenen videolarda, tünellerden "güvenli rotalar" vaat ediyor ve kişi başı 10.000 dolara kadar ücret talep ediyorlar.

Bu tür dijital reklamlar, Amerika Birleşik Devletleri'ne ulaşmaya çalışan göçmenler arasında yanlış bir rahatlık ve güvenlik algısı yaratarak yetkililerin çalışmalarını aksatıyor. Ancak çoğu kişi, çölde veya yeraltında gasp, istismar veya terk edilme mağduru oluyor.

Bu ay keşfedilen tünel, bölgedeki ilk tünel değil. Ocak ayında Meksika ve ABD yetkilileri, Ciudad Juárez'i El Paso'ya bağlayan 300 metrelik başka bir geçit daha tespit etmişti. 1,8 metre yüksekliğinde ve 1,2 metre genişliğinde olan bu geçitte ahşap takviyeler ve geçici bir havalandırma sistemi vardı. Girişi de Rafael Pérez Serna Caddesi üzerindeki bir kanalizasyona gizlenmişti.

Haziran ayında Tijuana'da yapılan benzer bir operasyonda, Baja California ile San Diego, Kaliforniya'yı birbirine bağlayan başka bir tünel daha ortaya çıkarıldı. Tüm bu bulgular, suç örgütlerinin gözetimden kaçmak için kentsel altyapı ve drenaj sistemlerinden yararlanarak uyum sağlamaya devam ettiğini doğruluyor.

Meksika yetkilileri, ulusal güvenliği ve göçmenlerin hayatlarını tehlikeye atan yeraltı erişim noktalarını tespit edip kapatmak için ABD kurumlarıyla koordinasyonu güçlendirdi. Meksika Ordusu ve Ulusal Muhafızlar, sınır boyunca kilit bölgelerde varlıklarını sürdürürken, Uluslararası Sınır ve Su Komisyonu (IBWC) sınır drenaj sisteminin yeraltı haritalarını analiz ediyor.

Ciudad Juárez'deki keşif, yeraltını göç yolu olarak kullanan çok daha büyük bir ağın sadece görünen kısmı olabilir. Bu arada, sınır hâlâ çarpıcı zıtlıkların sahnesi olmaya devam ediyor: Bir tarafta Amerikan rüyası; diğer tarafta, yeraltına inmek anlamına gelse bile, onu başarma çaresizliği.